Türk hacılar, Hac ibadeti sırasında ihrama Mekke’ye yaklaştıkları sırada belirlenmiş olan “Mikat” adı verilen özel bölgelerde girerler. Türkiye’den gelen hacı adayları için en yaygın mikat noktası “Dhul Hulaifah” (Ayrıca “Abyar Ali” olarak da bilinir) olarak bilinir. Bu, Medine’nin hemen dışında yer alan bir bölgedir. Türkiye üzerinden genellikle Medine’ye önce uğranır ve buradan Mekke’ye hareket edilirken ihrama girilir.
İhrama girmek, hacı adaylarının belirli kıyafetleri giymesi ve belirli davranışlarda bulunmaması anlamına gelir. Erkekler için bu, genellikle iki parça beyaz bezden oluşurken, kadınlar için özel bir kıyafet bulunmamakla birlikte başlarını örten bir örtü giyerler. İhrama girdikten sonra belirli yasaklara riayet edilir. Bu süreç, hacıların kutsal topraklara girmeden önce manevi bir hazırlık ve arınma süreci olarak kabul edilir.
İhram nerede başlar nerede biter?
İhram, Hac ve Umre ibadetlerini yerine getirebilmek için Müslümanların girmesi gereken özel bir manevi ve fiziki durumdur. İhramın başlama ve bitme noktaları şu şekildedir:
- İhrama Başlama (İhrama Girmek): İhram, Müslümanların Hac veya Umre ibadeti için kutsal topraklara girmeden önce belirli “Mikat” denilen yerlerde başlar. Kişi bu mikat noktalarına geldiğinde özel ihram kıyafetlerini giyer, niyet eder ve telbiye getirerek ihrama girer. Bu andan itibaren kişi, ihramın getirdiği yasaklara uymak zorundadır.
- İhramdan Çıkma (Tahallül): İhramdan çıkma, yani ihramın sona erdiği an, Hac veya Umre’nin belirli ritüellerinin tamamlanmasından sonra gerçekleşir. Hac için bu, genellikle Rami’l Jamarat (şeytan taşlama) ritüelinin ardından ve ardından kurban kesme ve saçın kısmen veya tamamen kesilmesiyle olur. Bu ritüeller tamamlandığında kişi ihramın yasaklarından kurtulmuş olur, ancak Mekke’de Tavaf-ı İfade’yi (Ana Tavaf) yapana kadar bazı yasaklar devam eder. Tavaf-ı İfade yapıldığında kişi tam anlamıyla ihramdan çıkmış olur.
Özetle, ihram, mikat noktalarında başlar ve Hac veya Umre’nin belirli ritüelleri tamamlandığında sona erer. Bu süre zarfında, ihramın getirdiği yasaklara uymak zorunludur.
İhram da erkekler neden iç çamaşırı giyilmez?
İhram, Hac ve Umre ibadeti sırasında giyilen özel bir kıyafettir ve bu kıyafetin giyilmesi sırasında uyulması gereken belirli kurallar vardır. Erkekler için ihram, genellikle iki adet beyaz, dikişsiz bez parçasından oluşur. Bu kıyafetlerin sadeliği ve eşitliği, tüm Müslümanların Allah’ın huzurunda eşit olduğunu simgeler.
İç çamaşırı giymemenin nedenleri şunlardır:
- Sadeliği Temsil Etme: İhramın sadeliği, dünya hayatının lükslerinden ve süslerinden uzaklaşmayı simgeler. Bu süre zarfında, hacıların dünya hayatının geçici zevklerinden arınmaları ve sadece Allah’a odaklanmaları teşvik edilir.
- Eşitlik: İhram, tüm hacıların, zengin ya da fakir, ünlü ya da bilinmeyen, hepsinin Allah’ın huzurunda eşit olduğunu hatırlatır. Dikişsiz, basit ve beyaz bezler giyerek, sosyal sınıf veya ekonomik durumdan bağımsız olarak herkesin eşit olduğu bir durum yaratılır.
- Sünnete Uygunluk: Peygamber Muhammed (s.a.v) ihrama girerken iç çamaşırı giymemiştir. Bu nedenle, onun sünnetini takip etmek amacıyla hacılar da iç çamaşırı giymezler.
- Dikişsiz Kıyafet Kuralı: İhram kıyafetinin dikişsiz olması gerekmektedir. Bu kural, iç çamaşırı da dahil olmak üzere dikişli kıyafetlerin giyilmemesini gerektirir.
Özetle, ihram kıyafeti, hem fiziksel hem de manevi bir arınma ve sadelik durumunu temsil eder. Bu kıyafetin kuralları, hacıların bu özel ibadet sırasında dünyevi kaygılardan ve süslerden uzaklaşmalarına yardımcı olur.