SPESİFİK NEDİR? Spesifik nedir? Kelime kökeni:Fransızca sıfattır. Özellikli, özgül, ferden, özel. Bir türün, bir olayın karakteristik yönünü veren. Cümle içinde kullanımı:’Alacağımız oyuncak çok spesifik ve farklı diller içeriyor.’
PROVOKATÖR NEDİR? Provokatör nedir? Kelime kökeni: Fransızca sıfattır. Kışkırtmacı. Cümle içinde kullanımı:’Sürekli karşısındakini provokatör edip kızdıracak sözler söylüyordu.’
PANORAMİK NEDİR? Panoramik nedir? Kelime kökeni: Fransızca sıfattır. Genel görünümlü, çevrinme, görüş açısını kaplayan. Cümle içinde kullanımı:’Kameranın panaromik kısmının önünden kuşlar geçip duruyordu.’
NADİDE NEDİR? Nadide nedir? Kelime kökeni: Farsça sıfattır. Az görülür, görülmedik, seyrek görülen, nadir görülen. Çok değerli, nadir rastlanan, ender bulunan. Cümle içinde kullanımı:’Böle nadide çiçekler çok zor bulunur ve yetiştirmesi zordur.’
MAKRO NEDİR? Makro nedir? Kelime kökeni: Fransızca sıfattır. Büyük, çaplı, mikro karşıtı. Büyük, büyük düzeyde, üst düzeyde. Cümle içinde kullanımı:’Bu değirmen için makro bir oluk lazım.’
KOZMİK NEDİR? Kozmik nedir? Kelime kökeni: Fransızca sıfattır. Evrenle ve onun genel düzeniyle ilgili. Haber alma ile ilgili. evrene ait. Cümle içinde kullanımı:’Şehrimize bu ay kozmik ışınlar düştü.’
KONSANTRE NEDİR? Konsantre nedir? Kelime kökeni: Fransızca sıfattır. Yoğun, derişik, yoğunlaştırılmış. dikkatini iyice ve yalnızca bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Düşünceyi, gücü, duyguyu bir noktada toplamak. Cümle içinde kullanımı:’İşe konsantre olamıyordu çünkü evde annesi hastaydı.’
KOMPETAN NEDİR? Kompetan nedir? Kelime kökeni: Fransızca isim ve sıfattır. Uzman, profesyonel, yetkili, mütehassıs. Cümle içinde kullanımı:’Evin borularında sıkıntı olduğu için kompetanı çağırdık.’
KOMPLİKE NEDİR? Komplike nedir? Kelime kökeni: Fransızca sıfattır. Karışık, karmaşık. Cümle içinde kullanımı:’Öğrencilerin sınav kağıtları buradan bakınca komplike görünüyordu ama öğretmenler karıştırmıyordu.’
HASIL NEDİR? Hasıl nedir? Kelime kökeni: Arapça sıfattır. Olan, ortaya çıkan, görünen, Peyda olan, Husule gelen, meydana gelen. Sığır buzağısı, üreyen. Yeni başak tutmaya başlamış ekin. Cümle içinde kullanımı:’Bu seneki tarlaya ekilen tohumlar daha yeni yen, hasıl hala geliyor.’