Veciz nedir?
Kelime kökeni: Arapça sıfattır.
Kısa ve etkili, derli toplu, içeriği dikkat çeken.
Muhtasar olup mufassal olmayan.
Cümle içinde kullanımı:’Tanıdığım yazarlar arasında Nazım Hikmet Ran yaşantısı bakımından en veciz insandı…”
Otantik nedir?
Kelime kökeni: Fransızca sıfattır.
Eskiden beri mevcut olan özelliklerini taşıyan.
Orijinal, mevsuk, doğru, özgün, asıl, esas.
Belge değerinde olan, gerçeğe dayanan, gerçek olan, aslına uygun.
Cümle içinde kullanımı:’Ön gösterim için sahtesini koymuşlar otantiği kasada korunuyormuş.’
Optimum nedir?
Kelime kökeni: Fransızca sıfattır.
En uygun, en elverişli, uygun değer,
Bir organizmanın tam gelişmesi için en uygun bir seri çevre faktörü.
En iyi cevabın elde edildiği nokta.
Cümle içinde kullanımı:’Batan şirket için optimum planlar hazırda.’
Opsiyonel nedir?
Kelime kökeni: Fransızca sıfattır.
İsteğe bağlı, seçimlilik.
Cümle içinde kullanımı:’Opsiyonel prim ödemesi yaptırmayı düşünüyor.’
Mütedeyyin nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve sıfattır.
Dindar, din ile vazifeli, sağlam Müslüman, dine muhalefetten sakınan, dinine sadık olan.
Belli bir dini kabul etmiş.
Cümle içinde kullanımı:’Mevlana çok mütedeyyin bir insan.’
Mülemma nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve sıfattır.
Alaca renkli, renk renk, bulaşmış, sıvanmış, bulaşık, parlak, revnekdar.
Dizelerinden her biri başka dille yazılmış şiir.
Cümle içinde kullanımı:’Duvar boyasını her taraflarına mülemma etmişler.’
Mutedil nedir?
Kelime kökeni: Arapça sıfattır.
Ilımlı, ılıman, yavaş ve mülayim, Ne pek az, ne pek çok olan, Orta halli, İtidalli.
Aşırıya kaçmayan, abartmayan.
Cümle içinde kullanımı:’Ne kadar kendi düğünü olsa da mutedil taraf olmak istedi.’
Malayani nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve sıfattır.
Boş ve yararsız, saçma, manasız, faydasız, boş söz, hiç bir anlamı olmayan.
Cümle içinde kullanımı:’Bu dersleri kurtarma çabaları çok malayani.’
Koordine nedir?
Kelime kökeni: Fransızca sıfattır.
Eş güdümlü, aralarında uyum sağlama.
Cümle içinde kullanımı:Hukuk da koordine etmek çok önemlidir.’
Farazi nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve sıfattır.
Varsayımsal, hipotetik, sanal.
Cümle içinde kullanımı:’Şimdi herkes farazi ortamlarda takılıyor artık.’