Süzek nedir?
Kelime yapısı: İsimdir.
Süzgeç, filtre.
Sinyal gücünü belli bir frekans aralığında kuvvetlendiren veya kırpan cihaz.
Sinemada Işığın önüne konulan, ince kumaş veya tülden yarı saydam yayındırıcı.
Cümle içinde kullanımı:’Fotoğraflarını sürekli süzek den geçiriyor değişik efektler yapıyor.’
Şarbon nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
mütenevvi hayvanlarda, özellikle koyun ve sığırlarda görülen, deri veya mukoza yoluyla insana bulaşan, bulaştığı yerde kara bir çıban yapan tehlikeli hastalık, karakabarcık, karayanık, yanıkara.
Cümle içinde kullanımı:’Kampa gittiğinde şarbon mikrobu yüzünden her yerinde çıban çıkmış.’
Siesta nedir?
Kelime kökeni: İspanyolca isimdir.
Öğle vakti uyumaya verilen ad.
Cümle içinde kullanımı:‘İspanyollarda genellikle siesta adında bir gelenekleri varmış.’
Sürrealizm nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Gerçeküstücülük.
Cümle içinde kullanımı:’Sürrealizm, Avrupa’da birinci ve ikinci dünya savaşları arasında gelişmiştir.’
Şovenizm nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Kendi ulusunu öne çıkararak değişik ırk ve uluslar arasında düşmanlık yaratmayı amaçlayan ve bu yolda kışkırtmada bulunan aşırı akım.
Aşırı ulusçuluk.
Cümle içinde kullanımı:’Sürekli aralarında şovenizm tartışmaları dönüyordu.’
Şayet nedir?
Kelime kökeni: Farsça bağlaçtır.
Eğer, ola ki, belki.
Cümle içinde kullanımı:’Şayet bu olursa çok mutlu olacaklar.’
Sübvanse nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Para yardımı yapmak, desteklemek.
Cümle içinde kullanımı:’O yetimhaneye sübvanse yaptı.’
Semptom nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Belirti, bulgu, hastalık belirtisi.
Sadece hasta tarafından hissedilen herhangi bir hastalık belirtisi veya göstergesi.
Cümle içinde kullanımı:’Anlattığın semptomlar bu hastalığı işaret ediyor.’
Segment nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Bölüm, bölüt, parçalamak, kısım, dilim, bilezik, halka, katman.
Cümle içinde kullanımı:’Pastayı segment segment doğra ve misafirlere ver.’
Safsata nedir?
Kelime kökeni: Arapça isimdir.
Boş, temelsiz, asılsız söz, sofizm, hezeyan, yalan, uydurma, bilgicilik.
Zahirde doğru, hakikatte yanlış ve yalan olan kıyas.
Cümle içinde kullanımı:’Bu çocuğun matematiği safsata.’