Sada Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Sesin bir yere çarparak geri dönmesi, yankı, aksiseda, akis – Seda, ses, avaz Cümle içinde kullanımı: “Sabahın ışıkları ufku aydınlatılırken çobanların topladığı sürülerin sadâ’sı köylüyü uyandırır.”
Sabuh Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Sabahın ilk saatlerinde sağılan süt – Sabah mahmurluğundan kurtulmak için içilen içki Cümle içinde kullanımı: “Erken vakitte içtiği sabûh şimdiden zil zurna olmasını sağladı. “
Sabavet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Çocukluk dönemi, sabîlik Cümle içinde kullanımı: “Mektebin bahçesini dolduran sabâvetler şen kahkahalarıyla geçmişi özlememize neden oluyor. “
Sababet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Aşık olma, aşıklık, aşık kişinin durumu Cümle içinde kullanımı: “Sabâbet olana kızılmaz yavrum, eninde sonunda herkes bir yüreğe tutulur, tutulur da yanar.”
Saudade Nedir? Kelime Kökeni: Portekizce – Olanaksıza duyulan büyük istek, imkansız şeylere duyulan heves, arzu – Kaybedilen, yitirilen şeylere hissedilen hasret, özlem Cümle içinde kullanımı: “Portekizce saudade; bir zamanlar bize ait olan ama kaybettiğimiz şeylere karşı duyduğumz kavuşma isteğini açıklıyorum. “
Sapı Silik Nedir? Deyim – Soyu sopu belli olmayan kişi – Kişiliksiz, serseri Cümle içinde kullanımı: “Mahalle sapı silik külhan beyleriyle dolmuş taşmış.”
Şintoizm Nedir? Kelime Kökeni: Japonca – Japonların Milli Dini karakteridir. * M.Ö.VII yüzyıla kadar dayanan en eski dinlerden biridir, kurucusunun kim olduğu bilinmemektedir. Cümle içinde kullanımı: “Budizm, Japonya’ya girene kadar Şintoizm yaygın bir dönemi oluşturuyordu.”
Sekerat Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Sarhoş olma – Kendinden geçme – Can çekişme, ölüm anı Deyim: Sekerât-ı mevt – Sekerâtü’l-mevt Cümle içinde kullanımı: Sekerat anında soğuk terler döken beden, ruhtan ayrılmamak gayesine düşse de ne fayda.”
Stepne Nedir? Kelime Kökeni: İngilizce – Yedek teker, yedekte bulundurulan lastik Cümle içinde kullanımı: “Şehirler arası yolculuklara çıkılmadan önce otomobillerde mutlaka stepne bulundurulması gerekmektedir.”
Sübut, Sübûtî Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Şüphe götürmeksizin ortada olan – Müspet Subuti: Varlığı ispat edilmiş olan Cümle içinde kullanımı: “Allah’ın sübûtî sıfatları şüphe gerektirmek, o ki tektir ve yaratandır.”