Lûs Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Hırsız, arakçı, uğru Cümle içinde kullanımı: “Başkasının malına el uzatan lûs olacağına fakir fukara kal, yoksulluk daha yeğdir. “
Lule Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Lüle – Çeşme, musluk gibi su akıtan şeylere takılan küçük boru – Halka gibi dürülmüş şey, kıvrılmış, bükülmüş şey – Kağıt külah Cümle içinde kullanımı: “Oğlanın çarşıdan lûle getirmesini bekliyorum akan musluğun tamir etmek için.”
Lûkme Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Lokma, sokum, bir defa da yutulacak yemek – Yutmak Cümle içinde kullanımı: ” Bir yudum suyuma bir lûkme somunuma eş ol isterdim, tek temennim buydu.”
Luhaza Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Göz ucu ile bir şeye dikkatli dikkatli bakma Cümle içinde kullanımı: ” Direk bakamaz luhâza seyrederdim uzaktan çehresini.”
Lugatşinas Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-lugat+Farsça-şinâs – Söze hakimiyeti iyi olan, kelimelerle oynamasını bilen kimse, lugatı iyi kimse – Kelime cambazlığı Cümle içindeki kullanımı: “O öyle iyi konuşur öyle bir kelimeler kullanır ki sanırsın lugat-şinâs birisidir.”
Lugatnüvis Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-lugat+Farsça-nüvis – Sözlük yapan, lugat yazan, sözlükçü Cümle içinde kullanımı: ” Eserin dilbace kısmına not düştüğü gibi yazarın lugat-nüvis olduğu ortaya çıkıyor. ”
Lûc Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Gözlerin birbirine koşut görme ekseni olmayan, şaşı, ayrı yönlere bakıyormuş gibi görünen gözler – Gözlerini çarpıtma Cümle içinde kullanımı: ” Şehla gözleri biraz lûc olsa da yüzündeki masum güzellik tüm kusurlarını örtüyor.”
Lubî Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-lubiyyat çoğul biçimi – Oyuna özgü, oyun ile ilgili olan, oyunla alakalı Cümle içinde kullanımı: ” Lubî hakkındaki eleştirilerinizin temsilimizin maneviyatını geliştireceğini düşünüyorum. “
Lubet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Oyun unsuru, oynatılan nesne, oyuncak, oynatılan ve oynanan şey Cümle içinde kullanımı: ” Gölge gösterilerinde kullanılan tahta lu’betlerin bir kısmı eskimiş yenilenmesi gerekiyor.”
Luab Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Salya, tükürük, ağızdan sızan tükürük – Bitki özleriyle kıvamlı duruma getirilmiş ilaç, bitki şerbeti Cümle içinde kullanımı: “Felç geçirdiği günden bu yana lu’âb akan ağzını tam anlamıyla kapatamıyor.”