Etiket arşivi: Osmanlıca kelimeler

Lâle-had Nedir? 1

Lâle-had Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça-sıfat

– Lale yanaklı, lale gibi kırmızı yanaklı kimse, lale gibi pembe yanaklı kimse

– Al yanaklı(sevgili)

Cümle içinde kullanımı: “Gülistanı dermem lakin lâle-had yüzünü öpücüklerimle sularım.”

FacebookMastodonEmailShare
Lâle-fam Nedir? 2

Lâle-fam Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça

– Kırmızı, al

– Lale renkli, lâle-reng

Cümle içinde kullanımı: “Dudakları lâle-fâm rengini almıştır şimdi, mahmur bakan bakışları uykuludur hafiften. “

FacebookMastodonEmailShare
Lâle Nedir? 3

Lâle Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça 

– Zambakgillerden yaprakları uzun ve mızrağı andıran kadeh şeklindeki çiçek türü

– Ucuna üçlü veya dörtlü çatal geçirilmiş meyve toplamaya yarayan sırık

– Esirlerin, kölelerin veya cezalıların boyunlarına geçirilen demir halka

– Akli dengesi yerinde olmayan kimselerin boynuna takılan demir halkanın ismi

– Tulipa gesneriana

FacebookMastodonEmailShare
Lala Nedir? 4

Lala Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça

– Çocuk bakısı, uşak, köle

– Sarayda harem ağası

– Osmanlı devletinde şehzadelerin eğitimiyle ilgilenen görevli

– Padişahların sadrazamlara hitap şekli

FacebookMastodonEmailShare
Lâl Nedir? 5

Lâl Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça 

– Konuşma melekesini yitirmiş (kimse), dilsiz, konuşma engelli, dili tutulmuş kimse, ahraz, ses çıkarmayan sessiz

– Yakut gibi kırmızı renkte değerli bir taş

-Koyu kırmızı renkte değerli bir tür mürekkep

– Kırmızı, al, kızıl renk

– Dudak

Cümle içinde kullanımı: “Dili lal olmuş bir kere aşka hangi sevda onu konuşturabilecek güce sahiptir ki?”

FacebookMastodonEmailShare
Lakve Nedir? 6

Lakve Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça

– Yüz felci, kısmi felç, ağız çarpılması

Cümle içinde kullanımı: “Annem yaşadığı şok sonrasında inme geçirerek lakve uğradı, şimdi rahat yemek yiyemiyor. “

FacebookMastodonEmailShare
Lakt Nedir? 7

Lakt Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça 

– Yerden toplama, derlemek, toplamak, cem’etmek, devşirip kaldırmak, devşirme, bir araya getirip düzene sokma

Cümle içinde kullanımı: “Sabahattin Ali’nin bütün eserlerini lakt ederek halka ücretsiz dağıtmak isterdim. “

FacebookMastodonEmailShare
Laklaka Nedir? 8

Laklaka Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça

– Anlamsız söz, yararı olmayan konuşma, gereksiz söz, boş laf

Cümle içinde kullanımı: “Laklaka edene itibar edersen yarı yolda kalmaya mahkumsun.

FacebookMastodonEmailShare
Lakıt Nedir? 9

Lakıt Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça-çoğul biçimi lükate

– Yerden kaldırılan şey, sahipsiz kalmış şey

– Sokakta bulunan para, mal veya benzeri

– Sokağa bırakılan yeni doğmuş çocuk

Cümle içinde kullanımı: “Dün evden işe gitmek için çıktığımda lakît buldum, iyice baktığımda içi dolu bir cüzdan olduğunu anladım. “

FacebookMastodonEmailShare
Lakin Nedir? 10

Lakin Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça-edat

– Ancak, fakat, ama, şu var ki, şu kadar var ki, amma, yalnız

Cümle içinde kullanımı: ” Lakin bir şeyi gözden kaçırıyorsun üstadım; kalp birini severken özlemin en tatlı şarabını içer. “

FacebookMastodonEmailShare