Aciliyyet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – İvedi olma, çabuk olma Cümle içinde kullanımı: “Aciliyyet gerektiren siparişleri ilk olarak hazırlayıp müşterilere gönderin.”
Aceze Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-âciz çoğul biçimi – Acizler, düşkünler, zavallı kimseler – Gücü bir şeye yetmeyen hayatını idame ettiremeyen güçsüz kimseler Cümle içinde kullanımı: ” Biz ne kadar kabul etmek istesek de ülkemiz de aceze olduğu sürece asla iyi yetişmiş bir kültüee sahip olamayacağız. “
Acemî Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Arap soyundan olmayan İranlı, İranlı, Aceme mensup kimse – Yabancı – Toy, tecrübesiz, deneyimsiz – Beceriksiz kimse – Acem dili, Farsça Cümle içinde kullanımı: “Askeriye de ayak işlerini acemî erler yapar, ancak usta birliğine geçtiklerinde bu temaşalardan kurtulurlar. “
Aceleten Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Acele ile, ivedilikle, çarçabuk, acilen, sabırsızlıkla, çabucak, çabucacık Cümle içinde kullanımı: ” Ekseriya aceleten yapılan işlerden hayır gelmez. ben buna inanırım.”
Acelacaib Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Pek garip, çok tuhaf, gülünç, alay edilecek durumda olan Cümle içinde kullanımı: “Başta bizde itimat etmediysek de acelâcâ’ib bir durumun ortasında kendimizi mahsur bulduk.”
Acel Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – İvecen, acele eden, en çabuk, aceleci Cümle içinde kullanımı: ” A’cel tavırlarıyla sabahtan apar topar evden çıkıp gitti ve hala dönmedi.”
Aceba Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-aceb – Şüphe ve şaşma ifade eden söz – Kararsızlık ve kuşku ifade eder Cümle içinde kullanımı: ” Acebâ yanlışı biz mi yapıyoruz, körü körüne güvenerek hata yaptığımız muhakkak.”
Acal Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ecel – Eceller, ölümler, vadeler, ahirete göç edenler Cümle içinde kullanımı: “Rabbim tüm âcâl ve soyumuzun mekanını cennete yazsın.”
Acaib Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-acîbe – Tuhaf, garip, şaşılacak, hayret verici şeyler, acayip Cümle içinde kullanımı: “Fevkalade acâ’ib bir insan olup çıktım insanların hakkımdaki yargılarına takılıp duruyorum.”
Acaba Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-acebâ – Şüphe ve şaşma ifade eder – Kuşku, tereddüt bildiren söz – Merak, kararsızlık, işkil, kuruntu Cümle içinde kullanımı: ” Acabâ yanlış mı değerlendirdim bana olan lakayt tavırlarını, belki de ben çok fazla üstüne giderek onu zorlamıştım.”