Maruf Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Meşhur olmuş, herkes tarafından tanınan, bilinen – Şeriatın uygun bulduğu, buyruk olarak verdiği Cümle içinde kullanımı: “Bu maruf beste ne zaman dinlesem yüreğimin bam telini titretir. “
Muaşaka Nedir? Kelime Köken: Arapça – Birbirini karşılıklı sevme, aşıktaş olma, sevişme durumu Cümle içinde kullanımı: “Sevgilim, bu gece yüreğimizi bir kenara bırakarak muaşaka eden bedenlerimize sarılalım.”
Mebzul Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Çok olan, büyük ve aşırı – Bol Cümle içinde kullanımı: “Ne kadar büyük, ne kadar mebzul ise dert, insan o denli güçlü oluyor.”
Malihülya Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Kara duygu, melankoli, kuruntu yapma – Kara sevda, Ümitsiz sevda Cümle içinde kullanımı: ” Mektuplarında malihülya diyerek seslendiği sevgilisi, bir kerecik cevap yazmadı garibe.”
Mahbub Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Muhabbet edilen kişi – Sevilen kişi, sevgili Deyim: Mahbub-i Hûda Cümle içinde kullanımı: “Ey Mahbub, sanma ki unuturum dostluğunu. Yüreğime esenlik veren arkadaşlığın ilelebet sürecektir bende.”
Mülhak Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Asker karargahında subay yardımcısı olan kimse – Bütüne sonradan dahil olan, ekleme, ilhak edilmiş Cümle içinde kullanımı: “Mülhak edilen parçalar restore edilmiş binanın bütünlüğünü kazanmasını sağlamış gibi görünüyor.”
Mastar Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Halının düz dokunmasının sağlayan araç – Eylemin -mak/mek eklerini alarak ad olarak kullanılan biçimi. Cümle içinde kullanımı: “Fiil, kök ve gövdelerin karşıladıkları eylemler mastar ekleri kullanılarak gösterilir.”
Monşer Nedir? Kelime Kökeni: Fransızca – Davranış ve tavırlarında batı etkisi görülen kişi – Aziz dostum, azizim manasına gelen hitap Cümle içinde kullanımı: “Azizim, sözlerinizin altında yatan hissiyatı ben dahil kimse bu netlikte anlayamazdı.”
Muhannet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Namert, alçak kişi, korkak, erdemsiz Cümle içinde kullanımı: “İçimdeki muhannet yanımı ne atabiliyor ne de ondan kurtulabiliyorum.”
Makber Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Kabir, gömüt, mezar, metfen, sin Cümle içinde kullanımı: “Abdülhak Hamit Tarhan, Makber şiiri karısının ölümü üzerine kaleme almıştır. “