Kelime Kökeni: Arapça
– Yaraşma, değerli olma, yararlık, değim, yeterlilik, yararlılık,
– Güç, iktidar, fazilet, marifet, hüner, erdem
Cümle içinde kullanımı: “Köprü yapımında eli işe yatkın, liyâkat sahibi ustaları toplamak gerek.”
Kelime Kökeni: Arapça-liyâkât
– Yakışan, yaraşan, yakışır, münasip, uygun düşen, uygun, muvafık
– Hareketleri, davranışları, nitelikleriyle bir şeyi elde etmeye hak kazanmış kişi
– Kendisine denk olanı yakışanı bulma
Cümle içinde kullanımı: “Acele etme kızım elbet sende kendine lâyık olan bir adamı bulacak onu çok seveceksin. “