Kelime Kökeni: Arapça
– İvecen, acele eden, en çabuk, aceleci
Cümle içinde kullanımı: ” A’cel tavırlarıyla sabahtan apar topar evden çıkıp gitti ve hala dönmedi.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Konuşma melekesini yitirmiş (kimse), dilsiz, konuşma engelli, dili tutulmuş kimse, ahraz, ses çıkarmayan sessiz
– Yakut gibi kırmızı renkte değerli bir taş
-Koyu kırmızı renkte değerli bir tür mürekkep
– Kırmızı, al, kızıl renk
– Dudak
Cümle içinde kullanımı: “Dili lal olmuş bir kere aşka hangi sevda onu konuşturabilecek güce sahiptir ki?”