Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Kereste
– Ekin biçme
– Kesilmiş ağaç
– Dua
– Övgü
– Tahiyye
– Medih
– Övme
Cümle içinde kullanımı: “Sağımdaki solumdaki düşmanlarımdan, kalbimdeki dostlarımdan dürûd görmeye alışık değilim.”
Kelime Kökeni: Ad-botanik
– Uzun yaşayabilen yüksek gövdeli, sapları iri ve dalları geniş bitki
– Bu bitkiden yapılmış eşya
– Kereste, odun
– Direk
– Meyve veren geniş gövdeli dalları olan büyük bitki
Cümle içinde kullanımı: ” Kış uykusuna yatan ağaçların karanlıkta ne kadar ürkütücü ve yabani göründüklerini hiç fark ettin mi?”
Hazar nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve isimdir.
Barış ve güven.
Mukim olmak, Yolcu olmamak.
Sulh zamanı. Barış zamanı.
Sabit meskeni olanların oturdukları memleket.
Bir şeyi bir kimseye vermeyip men ve hacr etmek.
Tahta ve kereste kesmeye mahsus su ile işler büyük bıçkı.
Cümle içinde kullanımı:’Arkadaşlar arasında olsa da kavgalar hazar zamanlarında hallolur.’