Kelime Kökeni: Farsça-kaltebân
– Namusu olmayan, kavat, pezevenk, derare, deyyus, yalancı
Cümle içinde kullanımı: “Böylesi kaltaban herifleri ibreti alem için ülkeden sürüp, aç biilaç süründüreceksin.”
Kelime Kökeni: Japonca
-Toz altın, platin veya gümüşü reçine ile karıştırarak kırılan çömlekleri tamir etme
– Felsefi olarak nesnelerin yaşanmışlıkları ve tarihi ele alınarak daha değerli bir şekilde onarım yapılmasını ele alır. Eşyaların geçmişten gelen bir hatıra taşıma esasına bağlıdır.
Cümle içinde kullanımı: “Yaşanan, yaşatılan her şey değerlidir; kırılan parçalar kintsugi ile tamir edilerek geleceğe kusurlu bir güzellik bırakır. “
– Kazanç elde etmeyi sağlayan öge
– Suyun çıkış noktası, pınar, memba
– Köken, menşe
– İnceleme ve araştırmalarda başvurulan belge, malzeme
– Belli konular hakkında yazılmış bilimsel eserler ve yazıları, literatür
– Isıl yolla iki metal parçayı birbirine yapıştırma işi
– Sıranın önüne geçerek düzeni bozma
Cümle içinde kullanımı:“Isı ve ışık kaynağımız Güneş, aynı zamanda bir yıldızdır. “