Hıffet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Yeynilik, basitlik, davranışlarda hafiflik, sadelik, hafif olma durumu – Ağırlık karşıtı Cümle içinde kullanımı: “Tüy kadar narin, bir yaprak kadar hıffet olan beyaz elini alnıma kondurdu. “
Hıbret Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Bir konu yada şey hakkında edinilmiş bilgi ve tecrübe, deneyim Cümle içinde kullanımı: “Hayat boyunca azmederek göstereceğin sabır sonunda uzmalaşak, hıbret sahibi birine dönüşeceksin. “
Hatifane Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-hâtif+Farsça-âne – Sesi işitilip kendisi görünmeyen kimseye yakışır şekilde, – Hatife yakışır biçimde Cümle içinde kullanımı: “Billur misali hâtifane bir ses işittim ancak ne yüzünü ne de cismini görebildim. “
Harsiyyat Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Kültür işleri – Harsla alakalı konular, şeyler Cümle içinde kullanımı: “Adana Harsiyyât ve Halkiyyat’ından yapılan bildiriye göre pamuk tarlaları için özel sulama yolları yapılacağı söylendi. “
Hâriciyye Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Haricî, dışsal, dışla ilgili olan, dıştan olan – Dışişleri Bakanlığı ile alakalı, ilgili – Ameliyat gerektiren hastalık, operasyon, cerrahi müdahale Cümle içinde kullanımı: “Son dönem Osmanlı devletinde dış ülkelerle olan siyaseti yürüten kurum Hâriciyye Nezaretiydi. “
Hamiyyet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Ülkesini, ailesini ve yakınlarını hakaretten, tecavüzden, kötülükten koruma ve gözetleme gayreti Cümle içinde kullanımı: “Bir insan hamiyyetten yoksun ise bir pula dünyayı bile satar. “
Hafriyyat Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Kazı, kazılar, kazma işi, hafriyat Cümle içine kullanımı: “Arkeoloji bilimi esasen hafriyyâta bağlıdır. “
Hafıdane Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-hafîd+Farsça-âne – Torun gibi, toruna benzer Cümle içinde kullanımı: “Evlatlık aldığım bu yetimi hafîdâne gibi büyütecek, mirasımdan pay almasını sağlayacağım.”
Hâbnuş Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Uyumuş, uykuda olan (kimse) Cümle içinde kullanımı: “Rüyalar aleminde dolanır şimdi, gece bastırdığında başı yastığa konar konmaz hâb-nûş olur. “
Happening Nedir? Kelime Kökeni: İngilizce – Senaryo gibi önceden tasarlanmamış, teatral bir hava içeren doğaçlama ilerleyen sanatsal değeri olan etkinlik. – Olay, doğaçlama, vaka, hadise, olgu Cümle içinde kullanımı: “Sanatın oluşumunu alakadar eden Happening terimini ilk kez Allan Kaprow eserinde kullanmıştır. “