Etiket arşivi: Fuzûlî şiirleri

Dide giryan sîne biryan ne demek? 1

Dide giryan sîne biryan ne demek?

“Dide giryan sîne biryan” ifadesi, Fuzuli tarafından yazılmış olan ve Osmanlı Türkçesi ile yazılmış bir beyittir. Fuzuli, 16. yüzyılda yaşamış ünlü bir Türk şairidir.

Bu beyit, aşk ve ayrılık temasını işlemektedir. Türk edebiyatında sıkça rastlanan bir motif olan “ayrılık acısı” ve “sevda” teması, bu beyitte de kendini göstermektedir. “Dide giryan” ifadesi gözden akan yaşları anlatırken, “sîne biryan” ifadesi ise göğüsten akan yaşları ifade etmektedir.

Beyitin tamamı aşağıdaki gibidir:

“Dide giryan sîne biryan aşk ile meydana gelir Her biri birbirine yakın, her biri birbirinden elir”

Bu beyitte Fuzuli, aşk acısının gözden süzülen yaşlar ve göğüsten akan yaşlarla nasıl birleştiğini, aşkın içten gelen bir duygu olduğunu ve bedenin her tarafını etkilediğini anlatmaktadır.

Fuzuli eserleri

Fuzuli, 16. yüzyılda yaşamış olan ünlü bir Türk şairidir. Divan edebiyatının önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir ve pek çok şiir ve eser kaleme almıştır. Fuzuli’nin eserlerinden bazıları şunlardır:

  1. “Leyla ile Mecnun”: Bu eser, Fuzuli’nin en bilinen ve en ünlü eserlerinden biridir. Leyla ile Mecnun’un hikayesini anlatan gazel ve kaside tarzındaki şiirlerden oluşur. Aşk ve ayrılık teması bu eserde de ön plandadır.
  2. “Beng ü Bade”: Fuzuli’nin gazel türündeki önemli eserlerinden biridir. Aşk, sevgili özlemi ve içki gibi temalar işlenir.
  3. “Hüsn ü Aşk”: Bu eser, Fuzuli’nin aşk ve güzellik üzerine yazdığı gazel ve kaside tarzındaki şiirlerin yer aldığı bir divandır.
  4. “Şikayetname”: Fuzuli’nin hiciv ve eleştiri içeren eserlerinden biridir. Dönemin toplumsal sorunlarına dair eleştirileri içeren manzum bir yapıttır.
  5. “Terci-i Bend”: Fuzuli’nin kaside tarzındaki eserlerinin yer aldığı divandır. Şairin dil ve üslup ustalığının sergilendiği önemli bir yapıttır.
  6. “Hadikatü’s-Süeda”: Fuzuli’nin şiirlerinin derlendiği ve toplandığı divanlarından biridir.

Fuzuli’nin eserleri, divan edebiyatının en önemli örneklerinden sayılır. Aruz vezni ve gazel, kaside gibi nazım birimlerindeki ustalığı, edebiyat tarihinde iz bırakmıştır. Onun şiirleri, döneminde olduğu gibi günümüzde de Türk edebiyatının önemli bir mirası olarak kabul edilmektedir.

Fuzuli şiirleri

Fuzuli, 16. yüzyılda yaşamış ünlü bir Türk şairidir ve pek çok şiir kaleme almıştır. İşte Fuzuli’nin bilinen bazı şiirlerinden örnekler:

  1. “Leyla İle Mecnun”

    Gam ile dert içinde Leyla adlı bela Bu aşkı her kimse bilmeye Mustafa’dır lâyık Bin yıl arasa gönülde bir dost beline Meğerse Mustafa onda Mecnun’la Leyla

  2. Gazel – “Dil U Bağ-ı İrem”

    Dil ü bağ-ı İrem mecmu olmuş tâlib Bu mey içilmez harap içinde âb-ı hayât Gamzeyle gülzâr-ı canânı mümeyyiz eyle Her dem ağlatan şem’-i nihânını seyret

  3. Kaside – “Sûzân-ı Me’yûs-ı Gâm”

    Sûzân-ı me’yûs-ı gâm olup tevbih eyleme beni Yüzüme perde vurup tâlib-i safâ eyleme beni Bağlanma dîde-i bezm-i felek âb-ı talâ eyleme Düşüp bir nâz ile dest-ârâ eyleme beni

  4. Gazel – “Ne Gezer Şem’-i Cemâlîyle Cihânı”

    Ne gezer şem’-i cemâlîyle cihânı Âşık olup da bakmaz mı meh-ı gûyâ Gönül düşer bağrına nûr-ı rûhsârı Bir zaman değil mi yüzüne meh-ı cûyâ

Bu örnekler Fuzuli’nin farklı tarz ve temalardaki şiirlerinden sadece birkaçıdır. Şair, aşk, güzellik, ayrılık, özlem gibi birçok farklı konuyu işleyen zengin bir şiir repertuarına sahiptir. Fuzuli’nin şiirlerinde güçlü bir dil ve estetik anlatım öne çıkar, bu da onu Türk edebiyatının önemli şairlerinden biri yapar.

Fuzûlî Kimdir, Hayatı Ve Eserleri 2

Fuzûlî Kimdir, Hayatı Ve Eserleri

Asıl adı Mehmet bin Süleyman olan Fuzûlî, Türk Divan edebiyatının önemli şahsiyetlerinden biridir.  Türk edebiyatının bu günkü halini almasında büyük rol oynayan Fuzûlî,Türk şiir yapısını ve geleneğini belirleyen kişilerden biridir.

Fuzûlî 1483 yılında Irak’da, Hilla’da ve Kerbela da doğduğu düşünülse de kesin bir bilgiye sahip değiliz. Şairin kullandığı mahlasın iki manası bulunmaktadır, ilki “kendini ilgilendirmeyen işlere karışıp lüzumsuz sözler söyleyen kimse” diğeri ise “yüce, erdemli, üstün” anlamlarına gelmektedir.

Fuzûl’ı mahlasını nasıl seçtiğini divanının ön sözünde; Şiire başlarken günlerce bir mahlas almak yolunda düşündüm. Seçtiğim mahlasa bir müddet sonra bir ortak çıktığı için bir başka mahlas alıyordum. Nihayet benden önce gelen şairlerin ibareleri değil mahlasları kapıştıklarını anladım. Karışıklığı ortadan kaldırmak üzere Fuzûlî mahlasını seçtim. Bu adı kimsenin sevmeyeceğini ve bu sebeple almayacağını tahmin ettiğim için adaşlık endişesinden kurtuldum. Ayrıca ben, Allah’ın inayetiyle bütün ilim ve fenleri nefsinde toplamış bir insan olarak geçiniyordum. Mahlasım bu amacı da içine alır.”

Bilgi ve ilim sahibi olan Fuzûlî’nin ilk eğitimini müftü olan babası verirken, Rahmetullah adındaki bir öğretmenden de ders almıştır.  Eserlerinde dini yönünü çok fazla ortaya koymayan şair, daha çok felsefe ve astronomi hakkında bilgilerini ve düşüncelerini ortaya koymuştur.

Divan şairleri gibi ağdalı ve süslü bir dil yerine daha çok sade ve yalın bir dil tercih eden Fuzûlî, halk deyimlerini kullanarak halktan biri olduğunu göstermiştir. Fuzûlî Arapça, Farsça ve Azerice divan şiirleri yazmıştır.  Şiirlerinde bedensel zevklerden ziyade tasavvufi aşk, Ehl-i Beyt’e özlem ve ayrılık acısını tema olarak kullanmıştır.

Kendisinden sonra gelen bir çok ünlü şairi etkileyen Fuzûlî’nin Kerbela’da 1556 yılında yakalandığı yaygın bir hastalıktan öldüğü tahmin edilmektedir.

Fuzûlî’nin Eserleri

Türkçe Manzum Eserleri

  • Divan
  • Beng-ü Bade
  • Leyla ile Mecnun
  • Risale-i Muammeyat
  • Kırk Hadis
  • Su Kasidesi
  • Ali Divanı
  • Şikâyetnâme

Türkçe Mensur Eserleri

  • Hadikatü’s – Süeda
  • Mektubat

Farsça Manzum Eserleri

  • Divan
  • Enis’ül – Kalb
  • Heft Cam
  • Resale-e Muammeyat
  • Sehhat o Mar’uz

Farsça Mensur Eserleri

  • Rind ü Zahid
  • Risale-i Muamma

Arapça Eserleri

  • Divan
  • Matlau’l-İtikad