Plaket nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Onurluk.
Metal, ağaç, cam gibi türlü biçimlerde yapılan, duvara veya herhangi bir yere çakılan küçük, alçak kabartma levha.
Cümle içinde kullanımı:’Aldığı ödüllerin hepsini plaket şeklinde duvara astı.’
Pankart nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Toplantı ve gösterilerde taşınan, üzerinde benimsenen amacın birkaç sözle gösterildiği karton veya bezden levha.
Cümle içinde kullanımı:’Grev için pankart hazırlıyorlar.’
Endeks nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Dizin, gösterge, indeks.
Bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki.
Cümle içinde kullanımı:’Kitabın arka sayfasına endeks eklemeyi düşündük.’
Dinamo nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Üreteç, sürekleyici.
Yun. Hareketi elektrik akımına çevirmeye mahsus alet.
Cümle içinde kullanımı:’Film o kadar dinamo geçti ki ne zaman bitti anlamadık.’
Depar nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Çıkış.
Cümle içinde kullanımı:’yangın çıkınca herkes yangın deparın olduğu yere doğru koşuşturdu.’
Bloke nedir?
Kelime kökeni: Fransızca sıfattır.
Kullanılması önlenmiş, el konulmuş.
Bir şeyin kullanılmasını, harcanmasını yasak etme.
Kullanılmasını engellemek ereğiyle el koymak.
Kalecinin topu yakalaması.
Cümle içinde kullanımı:’Telefonunu bloke ettiler çünkü ders çalışmıyordu.’
Antre nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Başlangıç yemeği.
Bir yapıda girip geçilen yer, giriş.
Cümle içinde kullanımı:’Antre çok küçük olduğundan bu evden vazgeçtiler.’
Panik nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Ani dehşet duygusu, büyük korku, ürkü.
Cümle içinde kullanımı:’Karanlık dan korktuğu için elektrikler gidince panik atak geçirdi.’
Lot nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Tutam, arsa, nasip, bir sürü, behre, yazgı.
Borsada alınıp satılabilecek en az miktarı tanımlamada kullanılan birim. Bu birim, İstanbul menkul değer borsasında.
Cümle içinde kullanımı:’Yemeğin içine bir lot karabiber koydum.’
Eküri nedir?
Kelime kökeni: Fransızca isimdir.
Ahırdaş, azimli, sebatlı.
Birbirinden hiç ayrılmayan sıkı arkadaşlar.
Ahırda durmak, yerleşmek, oturmak.
Baki, daimi, ölümsüz, zeval bulmaz.
Özel bir ahırın atları ve uşakları.
Cümle içinde kullanımı:’Uzun zamandır eküri idiler ne oldu da ayrıldılar bilinmez.’