Lebbeste Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Dudağı bağlı, ağzı bağlı – Suskun, susmuş, susan, konuşmayan Cümle içinde kullanımı: “Ey yâr niyedir bu leb-beste hallerin, hiç mi gönlünden geçirmezsin beni?”
Lebberleb Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-zarf – Ağzına kadar, boşluk kalmayacak biçimde Cümle içinde kullanımı: ” İnek sütünü bakıra leb-ber-leb ölçüsünde doldurup ocağın üstüne kaynaması için bıraktı. “
Leb-i Canan Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Sevgilinin dudağı Cümle içinde kullanımı: “Leb-i cânân’dan duyduğum her müspet sözde öldüm öldüm dirildim. “
Leb Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Dudak, şefe – Kenar, kıyı Deyim: Leb demeden leblebiyi anlamak, daha söze başlamadan ne diyeceğini anlamak Cümle içinde kullanımı: “Yüzüme lebime bak ve ne diyeceğimi oku, bundan sonra sana taviz vermeyeceğim. “
Layhar Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Şarap düşkünü, şarap tutkunu, tortu içen Cümle içinde kullanımı: ” Efsaneye göre lây-hâr külhanbeylerinin piri olarak anılmıştır. “
Lây Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Çamur – Tortu – Kül Cümle içinde kullanımı: “Kirin pasın içinde lây birikirken, kuyudan çıkan ışık huzmesi uğultuların kaynağıydı. “
Latenahi Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Sonsuz, bitip tükenmez, nihayetsiz, sonu gelmez, ebedi Cümle içinde kullanımı: ” Yanacak isem lâtenâhî aşk uğruna küle döneyim, savrulayım vatanımın topraklarına. “
Latail Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Boş, faydasız, manasız, abes, yersiz, lüzumsuz Cümle içinde kullanımı: “Son fıtratı böyle hayatı boyunca hep lâ-tâ’il işlerle meşguliyet göstermiştir. “
Laşe Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Leş, cife, ölmüş hayvan bedeni, kokmuş et, – Kokmuş ve murdar şey, kokmuş et parçası – Batan geminin kıyıda kalan kırık teknesine verilen ad Cümle içinde kullanımı: “Elimden gelen tek şey küçük dostumun lâşesini arka bahçeye gömmekti. ”
Laş Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Talan, yağma çapul, baskın – Adi, bayağı, aşağılık, zelil, alçak, itibarsız, değeri olmayan Cümle içinde kullanımı: “Senin gibi kadir kıymet bilmeyen, lâş kimselere verecek on param yok!”