Lüsuset Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Hırsızlık, eşkiyalık, haramilik, sirkat Cümle içinde kullanımı: “ Lüsûset övünülecek bir meziyet değildir kardeşim, elinin uzun olması gün gelir yüzünü kızartır.”
Lubet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Oyun unsuru, oynatılan nesne, oyuncak, oynatılan ve oynanan şey Cümle içinde kullanımı: ” Gölge gösterilerinde kullanılan tahta lu’betlerin bir kısmı eskimiş yenilenmesi gerekiyor.”
Leyyinet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Yumuşak olma durumu, yumuşaklık, hafiflik – Ilımlı, mülayemet Cümle içinde kullanımı: “Bu devirde leyyinet ve saf bir kalp oldukça tehlikelidir dostum. “
Leynet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Koltuk yastığı, kırlent Cümle içinde kullanımı: “Minik çiçek desenle leynetler evimizdeki tek eski şeyler ama bir türlü onları atamıyorum, büyükannem eliyle dikmişti. “
Lahamet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Şişmanlık, etlilik, semizlik, bakımlılık, semen, tav – Zayıflık karşıtı Cümle içinde kullanımı: “Sığırların bahar sonu lâhâmet olmasını lazım ki, kurban bayramında iyi para kazanalım. “
Kisbet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Özel olarak dikilmiş giysi, elbise, libas – Kazanç elde etme, kazanç, getiri, yarar Cümle içinde kullanımı: “Ekmeksiz soğansız yaşanır mı elbet ki çalışacak kisbet sağlayacaksın.”
İrsiyyet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Soya çekim, kalıtım, kalıtımsallık, irsîlik, veraset Cümle içinde kullanımı: “Tavşan dudakla doğma bizim ailenin irsiyyet özelliklerinden biridir, sülalemizde her üç çocuktan biri öyle doğar. “
Hıffet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Yeynilik, basitlik, davranışlarda hafiflik, sadelik, hafif olma durumu – Ağırlık karşıtı Cümle içinde kullanımı: “Tüy kadar narin, bir yaprak kadar hıffet olan beyaz elini alnıma kondurdu. “
Fazazet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Kabalık, kötülük, sertlik, kötü sözlülük, nezaketsizlik, huşunet Cümle içinde kullanımı: “Allah günah yazmasın ama şu adamın yüzünden akan fazâzet içimi korkuyla kaplıyor. “
Fahriyyet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Fahrîlik, gönüllülük Cümle içinde kullanımı: “Edebiyat karın doyurmaz bu ilime baş koyanlar fahriyyet mertebesine erişir ancak. “