DİBACE NEDİR? Dibace nedir? Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve isimdir. Başlangıç, giriş, ön söz, kitapların süslenmiş sayfaları, mukaddime, küçük ipek parçası. Cümle içinde kullanımı:’Basılan kitap da dibace olmadığı için şaşırmıştım halbuki yanlış basılmış.’
HÜVEYDA NEDİR? Hüveyda nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve sıfattır. Besbelli, açıkça, meydanda, aşikar, ortada, zahir, apaçık, belirgin. Cümle içinde kullanımı:’Yaptığı şeyler Hüveyda iken hala inkar ediyor.’
HÜMAYUN NEDİR? Hümayun nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve sıfattır. Kutlu mutlu, padişahı ilgilendiren, padişaha ait, kutsal, mübarek. Türk müziğinde dügah perdesinde karar kılan bir makam. Cümle içinde kullanımı:’Padişah Halk için divanı hümayun Yapacaktı.’
HENGAM NEDİR? Hengam nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve isimdir. Zaman, vakit, devir, çağ, sıra, mevsim. Cümle içinde kullanımı:’Belirli bir hengam içinde bu projeyi bitirmem gerektiği söylendi.’
HEMHAL NEDİR? Hemhal nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve sıfattır. Aynı durum halini paylaşan, aynı derdi çeken. Cümle içinde kullanımı:’Zaten yakın arkadaş dediğin senle hemhal olması gerekir.’
HEMHUDUT NEDİR? Hemhudut nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve birleşik sıfattır. Sınırdaş. Cümle içinde kullanımı:’Annesi ona hem hemhudut hemde baba gibiydi.’
HEMDERT NEDİR? Hemdert nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve sıfattır. Dert ortağı olan, kötü gün dostu, acıdaş. Cümle içinde kullanımı:’O kendi sorunları yetmezmiş gibi bide bana hemdert olup yardımcı oluyor.’
HEMAYAR NEDİR? Hemayar nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve birleşik sıfattır. Denk, eşit, müsavi, uygun. Cümle içinde kullanımı:’Bu dünyada kimse kimseden üstün değildir, herkes hemayar.’
HAVUT NEDİR? Havut nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve isimdir. Deve semeri, kavut, oluk, çekme yalağı, avlu, bahçe, çeşme, kurna, yalak, istek, havıt. Bulgur unu ve pekmezle yapılan bir çeşit yemek. Cümle içinde kullanımı:’Ziyaret ettiğimiz köyde ilk defa havut yedim.’
HANDAN NEDİR? Handan nedir? Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve sıfattır. Şen, şakrak, neşeli, mutlu, enerjik, güler yüzlü, sevimli, güleç, mesrur. Babası belli olmayan çocuk. Cümle içinde kullanımı:’Bu kadar kötü zamanlar geçirmesine rağmen kimseye belli etmez, handan bir insandır.’