Etiket arşivi: Eskimiş kelimeler

Acel Nedir? 1

Acel Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça

– İvecen, acele eden, en çabuk, aceleci

Cümle içinde kullanımı: ” A’cel tavırlarıyla sabahtan apar topar evden çıkıp gitti ve hala dönmedi.”

FacebookMastodonEmailShare
Acal Nedir? 2

Acal Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça-ecel

– Eceller, ölümler, vadeler, ahirete göç edenler

Cümle içinde kullanımı: “Rabbim tüm âcâl ve soyumuzun mekanını cennete yazsın.”

FacebookMastodonEmailShare
Abyar Nedir? 3

Abyar Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça

– Su veren, sulayıcı, sulayan

Cümle içinde kullanımı: “Bin bir renk cümbüşü veren bu çiçeklerin elbet bir âbyârı bulunur. “

FacebookMastodonEmailShare
Abus Nedir? 4

Abus Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça

– Somurtkan, çatık çehreli, asık suratlı, suratsız

– Güleç karşıtı, civelek karşıtı

– Garip, acayip, tuhaf, niteliği bilinmeyen

Cümle içinde kullanımı: ” Allah esirgesin mendeburun o âbûs suratını her görüşümde tüylerim diken diken olmakta.”

FacebookMastodonEmailShare
Abru Nedir? 5

Abru Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça

– Onur, şeref, haysiyet, öz saygı, izzetinefis

Cümle içinde kullanımı: “Âbrû ve gururu noksan insandan güven beklemek abeste iştigaldir.”

FacebookMastodonEmailShare
Abnak Nedir? 6

Abnak Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça

– Islak, nemli, sulu, sulanmış

– Kuru karşıtı

Cümle içinde kullanımı: ” Âbnâk edilmemiş inek sütü yavruların midesini bozar ve ishal eder. “

FacebookMastodonEmailShare
Abede Nedir? 7

Abede Nedir?

Kelime Kökeni: Arapça

– ibadet edenler, ibadette bulunanlar, kullar, tapınanlar

Cümle içinde kullanımı: “Ey abede ne zaman sıkışır ve dara girersen ellerini semaya açıp dua et!”

FacebookMastodonEmailShare
Abdar Nedir? 8

Abdar Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça

– Sulu, taze

– Gösterişli, parlak, zarif, güzel

– Sağlam vücutlu

– Keskin, bilenmiş, iyi kesen

Cümle içinde kullanımı: ” Portakalın en alası âb-dâr olanıdır beyefendi, dalından kopanı daha makbuldür. “

FacebookMastodonEmailShare
Abamak Nedir? 9

Abamak Nedir?

Kelime Kökeni: Türkçe

– Muhalefet etmek, menetmek, engellemek, alıkoymak, dayatmak, karşı çıkmak

– Giyilecek bir kıyafeti omza atmak

– Bir şeyi zorla vermek, çirkin kızı veya kötü bir malı zorla birine yamamak, satmak

Cümle içinde kullanımı: “Aile işimizin en zor ve bıktırıcı olan muhasebe kısmını bana abaladılar.”

 

FacebookMastodonEmailShare
Abadı Nedir? 10

Abadı Nedir?

Kelime Kökeni: Farsça

– Hindistan Devlet-âbâd şehrinde üretilen bir tür kıymetli yazı kağıdı

– Şenlik, bayındırlık, mamurluk, ümran, imar

Cümle içinde kullanımı: ” Abadî ilan edilen topraklardan hak iddia edemezsiniz beyefendi. “

FacebookMastodonEmailShare