La-ilac Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Çaresiz, çaresi olmayan, ilacı olmayan, dermansız, onulmaz Cümle içinde kullanımı: “Nasıl anlatsam yüreğimdeki hastalığın lâ-ilâc olduğunu! “
Laic Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Aşka düşen kimse, aşka tutulan – Aşk ateşinde yanan, kalbini aşk ateşi basan kimse – Laik, devlet işlerini dinden ayrı tutan – Layik erkek, yakışıklı erkek Cümle içinde kullanımı: “ Bir buseyle yüreğim la’ic koruyla yandı, yandı da küle dönüştü. “
Lahut-nişan Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-lâhût+Farsça-nişân – Lahut aleminden iz taşıyan, Lahut aleminden izler barındıran Cümle içinde kullanımı: “Gül rengi yanakları, dolunayı andıran beyaz çehresiyle lâhût-nişân’a benziyor. “
Lahız Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Benzer, eş, misil, nazir, müşabih, mümasil Cümle içinde kullanımı: “Lâhız olan binaların yapımında kullanılan malzemelerin çoğu aynıdır. “
Lahid Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-lahdi – Mezar, sin, kabir, metfen, gömüt, makber Cümle içinde kullanımı: “Bir garip sarhoşum sığar mıyım bir metrelik lahide, toprak alır mı beni bağrına?”
Lağzîş Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Sürçme biçimi, sürçme, kayma Cümle içinde kullanımı: “Lağzîş yürüyüşünden belli daha önce ayağını sakatladığı. “
Lağzan Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Sürçen, kayan, tökezleyen, ayağı takılan, sendeleyen Cümle içinde kullanımı: “İsmail küfe kadar sarhoş olduğunda doğru yolda yürüyemez lağzan bir kuş gibi seker. “
Lağvî Nedir? Kelime Köken: Arapça – Lağva mensup, lağv ile alakalı, lağv ile bağlantılı Cümle içinde kullanımı: “Lağvî verilmiş kararları çiğneyecek güçte değilsin. “
Lağv Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Boş, yararsız, nafile, faydasız, yararı olmayan – Boş bulunma, yanılma, aldanmak – Kaldırma, hükümsüz bırakma, iptal etmek Cümle içinde kullanımı: “Mahkeme kararıyla dedesinin mal varlığı üstündeki hükmü lağv edilmiş.”
Lağar Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Zayıf, cılız, sıska, arık – Şişman olmayan, şişman karşıtı Cümle içinde kullanımı: “Besi olarak büyüttüğünüz bütün inekler lağar ve çelimsiz görünüyor. “