– Önde giden kimsenin arkasından hızla gidip ona yaklaşmak
– Yetişmek
– Uzanıp dokunmak
– Ulaşmak
– Varmak
– Zaman gelip çatmak
– Vasıl olmak
– Gelmek
Cümle içinde kullanımı: “Zor oldu ama nihayetinde size bir nebzede olsa erişebildim.”
Aks etmek / eylemek
– Yansımak, bir yere çarpıp geri dönmek, yankı yapmak
– Düz ve parlak bir yere vurarak orada görünmek
– Yayılmak, duyulmak, erişmek, ulaşmak
– Hissetmek, görünür kılmak
Cümle içinde kullanımı: “Aksettirdiğiniz yanlışların baş sorumlusu bizzat kendiniz, zatıali’nizi mesul tutunuz. ”
İkbal nedir?
Kelime kökeni: Arapça isimdir.
Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu.
Odalık, istek, arzu, birine bakacak şekilde dönme, bir şeye yönelim, bahtlı, saadetli, teveccüh etmek, kabul etmek, talih, refah, mutluluk.
Cümle içinde kullanımı:’O çalışarak bu ikbale ulaştı.’