Ülkemizde de baş gösteren Corona virüs (koronavirüs), vakası dün yapılan açıklamalara göre 18 kişi olarak saptanmıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün gece saatlerinde twitter hesabından vaka sayısının yükseldiğini açıkladı. Türkiye’de Kovid-19 virüsünün görüldüğü kişi sayısının 47 kişiye ulaştığı bilgisine yer veren Koca,
“Tedbir ve panik, birbirinin zıttıdır. Tedirbirleri sıkı tutulalım. Virüsle temas ihtimali sıfırlayalım.”
Son olarak 29 kişide daha yapılan testlerin pozitif çıkmasıyla birlikte toplamda 47 hastanın tedavi altında olduğunu açıklayan Koca, tedbirlere uyulmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekti.
“Tespit edilen her vaka toplum için risk olmaktan çıkmıştır. Her yeni tanı üzücü fakat sizin için bir güvencedir.”
İngiltere’de yaşayan bir kadın Ağaçla evlenerek ismini tarihe kazıdı! İngiltere’nin Melling kentinde yaşayan Kate Cunningham 34 yaşında ve iki çocuk annesi. Ayrıca görüştüğü bir erkek arkadaşı da olan Kate, bir düğün töreni düzenleyerek Mürver cinsi bir ağaçla evlendi.
Düğün törenine erkek arkadaşı ve iki çocuğu da katılırken, desteklediklerini Kate Cunningham’dan esirgemediler.
“Bu gün harika bir gün, çok mutluyum” diyen Kate, soyadını ağacın ismi olan Elder(Mürver) ile değiştireceğini de açıkladı.
Genç kadın ağaçla evlenerek, ağacın bulunduğu parktan geçecek olan yol yapımına karşı başlatılan kampanyaya dikkat çekmek istediği belirtildi.
Kate Cunningham, yol yapımı için ağaçların katledilmesinin insan sağlığını büyük ölçüde tehdit ettiğini söyleyerek, evlendiği ağacı koruma altına aldı…
Hindistan Ay görevleri için Chandrayaan-2 isimini verdikleri bir uzay aracı tasarlamışlardı. Ay’ın güney kutbunda su araması için tasarlanan uzay aracı görevi başarabilseydi bir ilk olacaktı. Chandrayaan-2’den yüzeye 2 kilometre kala bağlantı koptu. Ay’a inen 4. ülke olma şansını böylelikle kaçıran Hindistan, uzay aracı başarılı bir iniş yapsaydı tarihe adını kazıyacaktı.
Ay’ın Güney kutbuna yakın bir bölgesine iniş yapması tasarlanan robotik uzay aracı yaklaşık bir buçuk aylık bir yolculuk gerçekleştirdi. Hindistan’ın Chandrayaan-2 ismini verdikleri uzay aracı cumartesi günü aya bir iniş gerçekleştirmeye çalıştı. İniş yapmada başarısızlık yaşanan uzay aracından, yüzeye 2 kilometre kala iletişim koptu.
Chandrayaan-2 başarılı bir iniş gerçekleştirebilseydi, içerisindeki Pragyan robotik aracıyla Ay’ın güney kutbunda su arayan ilk uzay aracı olacaktı.
Daha önce Ay’ın yüzeyine başarılı iniş yapan ABD, Sovyetler Birliği ve Çin’den sonra 4. olma şansını kaybeden Hindistan bu fırsatı kaçırdı.
150 Milyon dolara mal edilen Chandrayaan-2, Hint Uzay ajansından yapılan açıklamaya göre yüzeye 2.1 kilometre kalana kadar olması gerektiği gibi çalıştığı belirtildi. Devamında gelişen olaya ilişkin tüm verilerin inceleneceğini açıkladılar, başarılı bir iniş gerçekleştirilmesi umulan uzay aracı su aramasının dışında Ay üzerindeki sarsıntıları d ölçecekti…
Almanya’da sadece 8 yaşında olan erkek çocuğu babasının arabasını çalarak kullandı. Otoyolda 140 kilometre hıza ulaştığında kendini kötü hissederek durduğunu söyleyen çocuk, aracı durdurup çevresine uyarı levhaları koymayı da unutmadı.
8 yaşında olmasına rağmen babasının aracıyla kısa bir tur atmak isteyen çocuğun ailesi Kuzey Ren- Vestfalya eyaletindeki Soest kasabasında yaşıyor. Dün akşam saatlerinde oğlunun ve arabasının olmadığını fark eden aile yerel polisi aradı.
Gece yarısını geçtiğinde polisleri tekrar arayan anne, oğlunun A44 otoyolunda olduğu bilgisini verdi. Polisler çocuğu Dortmund şehrine giden otoyolda dinlenme yerinde buldu. Çarşamba sabahı polisler tarafından bulunan çocuk gözyaşlarına boğulmuş haldeydi. Aracı durdurarak tehlike ikaz ışıklarını yakan ve aracın çevresine uyarı levhası yerleştiren çocuk, hız yaptığı ve kötü hissettiği için aracı kenara çektiğini söyledi. Polise söylediği ilk söz ise;
“Sadece biraz araba kullanmak istedim” oldu.
Polis çocuğu ailesine teslim ederken, yaşanan olay sonrasında kimsenin zarar görmediği belirtildi. Ailesinde edinilen bilgiye göre 8 yaşındaki erkek çocuğu günlük hayatında özel arazide araba kullandığı, go-kart yaptığı ve sık aralıklarla çarpışan arabalara bindiği öğrenildi…
Tunus’daki İlk Eşcinsel Cumhurbaşkan Adayı Ölümle Tehdit Ediliyor!
Tunus Cumhurbaşkanlığı seçimine katılacak olan İlk eşcinsel aday Munir Batur, seçime adaylığını koyduğu günden beri bazı radikal İslamcı gruplar tarafından ölümle tehdit ediliyor.
İnsan hakları avukatı olan ilk eşcinsel cumhurbaşkan adayı olan Munir Batur aynı zamanda Tunus Liberal Partisininde kurucusu. Kısa bir süre önce Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olduğunu açıklayan Batur, çoğunluğu Müslüman olan Kuzey Afrika ülkesi Tunus’a adalet ve eşitlik getireceğinin sözünü verdi.
Amerika’nın Sesi programına konuk olarak sorulara yanıt veren Batur, adaylığını açıkladığı günden bu yana sosyal medya vasıtasıyla bir çok ölüm tehdidi aldığını belirtti.
Seçim kampanyasında kadın haklarına, istihdam olanaklarına, ceza kanuna odaklandığını açıklayan Munir Batur, Tunus’ta eşcinselliğin bir suç sayılmasından oldukça rahatsız. Tunus’ta bir ilk olma vasfına sahip eşcinsel aday, eşcinselliğin 3 yıla kadar hapisle cezalandırıldığı bir ülke de Cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu.
2011 yılında Tunus Liberal Partisi’ni insan haklarını korumak ve desteklemek, ülkenin anayasasının demokratik prensiplerini koruyacak bir anayasa mahkemesi oluşturmak amacıyla kurduğunu hatırlattı. t
Tunus’ta Ekim ayında yapılan parlamento seçimlerinin ardından Kasım ayında başkanlık seçimi yapılacak. İslamcı ve seküler gruplar arasında yoğun bir rekabetin ortaya çıkacağı seçimde, adaylığını ortaya koyan Munir Batur şu sözleriyle neden aday olduğunu açıkça belirtti.
“Yıllarca insan hakları ve özellikle de LGBT hakları için mücadele ettim. Bu nedenle cumhurbaşkanlığı için yarışmaya ve bireysel özgürlüklerle azınlık hakları alanlarında olumlu bir değişim için çalışmaya karar verdim”
Resmi adaylığı için gereken 10 bin imzayı toplayan Batur’a LGBT’li grupların destek vermesi beklenirken, geçen ay Tunus’ta eşcinsel haklarını savunan 18 organizasyon İlk eşcinsel aday olan Batur’u desteklemediklerini belirten bir dilekçe imzaladılar.
Destek vermemelerinin nedenini ise dilekçe de yer alan açıklamayla belirttiler.
“Batur’un bizim toplumumuz için sadece bir tehdit değil aynı zamanda çok büyük bir tehlike olduğunu düşünüyoruz”
Munir Batur’un başkanı olduğu Şams Derneği Hükümet tarafından kapatılmak istenirken, temyiz mahkemesi tarafından bu istek geri çevrildi.
Ülkesinde LGBT’li bireylerin hastalıklı olarak görülmesine Munir Batur’un cevabı şu sözler olmuştu;
“Eğer hastalık dediğiniz eşcinselliğe bir ilacınız varsa o ilacı bize verin de Tunus Nobel Tıp ödülünü kazansın”
Mısırlı Bakan Muhalifleri ‘Doğramakla’ Tehdit Etti!
Mısır Göçmenlik Bakanı Nabila Makram, Sisi rejimini eleştiren muhalifleri doğrayarak öldürmekle tehdit etti. Salondakilerin şaşkınlık geçirmesini sağlayan sözlerinin yanı sıra elini boynuna getirerek kesme işareti yapması ise dinleyicileri şoke etti!
Toronto kentinde toplantıya katılan katılan Nabila Makram, konuşma yaptığı sırada videoya kaydedildi. Sosyal medya da yayılan videoda Bakanın sözleri bütün dikkati üstüne çekti.
“Bizim sadece bir ülkemiz var, o da Mısır. Mısır, bizi bir araya getiren ve yakınlaştıran şeydir. O, nereye gidersek gidelim kalplerimizde kalacak. Bununla ilgili olumsuz bir söze dayanamayız. Mısır’a karşı konuşan herkes doğranacak.”
Konuşmasının sonlarına doğru elini boynuna götürerek kesme işareti yaptığı sıra da salondakiler kısa süreli şaşkınlık yaşadı. Bazı katılımcılar ise alkış tutarak Mısırlı bakana destek verdi.
İnternet sitelerinde ve sosyal medyada paylaşılarak yayılan tehdit içerikli videonun hemen arkasından ECCD isimli grup bakan hakkında şikayette bulundu.
Mısırlı Kanadalılar Demokrasi Koalisyonu Başkanı Ahmed Abdelkader, Nabila Makram hakkında yaptığı açıklamada “Kanada topraklarında Kanadalı vatandaşları tehdit etmesinin büyük skandal olduğunu” belirtti.
Toronto’daki toplantıda Mısır rejimini eleştirenleri dilimleyerek, doğramak ve öldürmekle tehdit eden bakan Akram hakkındaki konuşmasına şunları ekledi.
“Yurt dışındaki Mısırlıları bu şekilde tehdit eden rejimin ülke içindeki Mısırlılara neler yaptığını hayal etmeliyiz. Kanadalı Mısırlılar olarak, Mısır rejiminin insan hakları ihlallerini, diğer politika ve uygulamalarını açıkça eleştirdiğimiz için kendimizi tehdit altında hissediyoruz. Artık Kanadalı Mısırlılar, kendilerini güvende hissetmeyecekler. İnsan haklarının sistematik olarak ihlal edildiğini bildiğimiz bir rejimin bakanı, Kanada’ya gelip Kanadalıları Kanada topraklarında tehdit ediyor.Biz Kanada vatandaşı Mısırlılar olarak kendisini ve Mısır rejimini polise raporlarımızla şikayet ettik. Kanada makamları, Suudi rejiminin gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya yaptıklarını hesaba katarak, Mısırlı Bakan Makram’ın hükümet tehdidini ve tehditte kullandığı kesme hareketini ciddiye almak zorundadır.” (AA)