“İster evrim ister devrim, ne derseniz deyin; bir gerçek var. O da zamanın her şeyi değiştirdiği.” 20.yüzyılın dilbilimin ‘babası’ olarak anılan Ferdinand De Saussure ithaf edilen bu söz, dilin zamanla geçirdiği gelişime de ışık tutabilmektedir.
Dil; insanlar ve toplumlar arası iletişimi sağlayan, duygu ve düşüncenin yayılmasını sağlayan, ses dizilimlerimden oluşan bir anlaşma sistemidir. Günümüz dünyasında konuşulan ve varlığını sürdüren birçok dil ve lehçe olduğu bilinmektedir. Dil, zaman aşımına uğradığı gibi etnik değerleri ve kültürel yapısıyla toplumların değerlerini de ortaya koyan kitlesel iletişim araçlarından biri olarak, değişime açıktır.
Sosyal medyanın yaşadığımız çağ üzerindeki etkilerini saydık, bir çok dünya ülkesinde iletişimi sağlayan faydaları ister istemez dile de yansımıştır. Sn. Doç. Dr. Ali Büyükaslan’ın; bir konuşmasında dediği gibi;
“Bir interaktivite hızla ilerliyor ve bizi kuşatıyor. Bu kuşatılmışlık kimi zaman kendiliğinden teslimiyet şeklinde, kimi zamanda zoraki ve kaçınılmaz olarak bizi içine alıyor.”
Bu yaklaşımla bakılacak olursa, sosyal medyanın kendince uyarladığı bir dil akımı söz konusudur. Örnek verilmek istenirse sosyal medya kullanıcılarının günlük konuşma diliyle yazışmaları, kısaltılmış kelimeleri daha kullanmaları ve İngilizce odaklı kelimeleri öne çıkarmaları gibi bilindik örnekler verilebilir.
Sosyal medya kullanıcılarının özellikle başvurdukları kısaltmanın bir nedeni olarak, kelime sayısının sınırlı olması pekâlâ görülebilir. Özellikle Twitter gibi görüşlerin tartışıldığı platform, 140 karakter kotasıyla anlatılmak isteneni kısa tutmaya sevk etmektedir. Bu durum doğal olarak da dilde kısaltmalara gidilmesine, hece düşmelerine ve dil bilgisi kurallarına uymamaya yöneltmektedir.
Türkçe’nin yapına ters anlatım biçimleri ortaya çıkarken, günlük konuşma dilinin sosyal medya mecralarında sıklıkla kullanılması da olumsuz etkenlerden bir diğeridir. Kullanıcılar; ses, cümle, kelime yapısını önemsemeksizin yazı içerikleri üreterek Türkçe’nin kuralsız bir dil haline gelmesine neden olabilmektedir. Dolayısıyla sosyal medya dilinin yanlış kullanımı otomatikman, kendi kültür ve geleneğini yansıtan dilinde, geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabilmektedir.