18 Mart 1915 – 9 Ocak 1916 da tam tamına 104. yıl önce Çanakkale’de gerçekleşen destansı bir zaferin öyküsüdür. Tarihin gidişatını değiştiren, Türk halkı içinse en anlamlı direnişlerinden biridir Çanakkale. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Türk ordunun unutulmaz bir destan yazdığı cephedir Çanakkale.
Avustralya ve Zelandalı askerlerden oluşan Anzak ordusuna karşı göğüs göğüse çarpışan şanlı Türk ordusunun komutanı olan Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Komutası altındaki askerlere “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” diyerek muharebenin önemini vurgulamıştır.
Sonradan ise verdiği emri şu şekilde açıklamaktadır. “Kumandanlara verdiğim sözlü emirlere şunu eklemişimdir. Ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir.”
Dünyanın saygıyla andığı Atamız, Çanakkale cephesini kazanılmasından sonra savaştığı düşman ülkelerin asker ailelerine 1934’de mektup yazarak, evlatları için teselli de bulunmuştur.
Atatürk’ün Anzak askerleri ve annelerine yazdığı mektupta şunlar yazmaktadır;
“Bu memleketin toprakları üstünde
Kanlarını döken kahramanlar!
Burada dost bir vatanın toprağındasınız
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz
Sizler Mehmetçiklerle yan yana
Koyun koyunasınız
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız
Bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler
Ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra
Artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
Mustafa Kemal Atatürk, 1934″