Kelime Kökeni: Farsça
– Bilen, öğrenmiş
– Öğreten, talim eden
Cümle içinde kullanımı:“Dünya üzerinde kim ki bir bilgiyi diğerine âmûz etsin, günahlarından çok sevabı artar.”
Kelime Kökeni: Arapça-ilm
– Bilgin, bilgiç, bilgili kimse, ilim sahibi
– Bilen, bilici, bilgili
– Öğreten, öğretici, hoca
– Kur’an’ı Kerim başta olmak üzere Peygamberin tüm hadislerini ve sünnetlerini ezbere bilen, tasavvufun en yüksek derecesine ulaşmış müctehid.
Cümle içinde kullanımı: “Peygamberlerin varisleri işinin ehli Âlimlerdir. “