ŞERAİT NEDİR? Şerait Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir Vaziyet, Şartlar Eş anlamlısı Koşullar Cümle İçinde Kullanımı:’ Daha fazla bu şerait altında çalışamayacağım.’
TEVZİ NEDİR? Tevzi Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir Herkesin hakkına düşeni vermek, Paylaştırmak, Bölüştürmek Eş anlamlısı Üleştirme, Dağıtma Cümle İçinde Kullanımı:’ Yaşlı kadın, çocuklara şekerleri eşit şekilde tevzi ediyordu.’
ADİL NEDİR? Adil Nedir? Kelime Kökeni: Arapça. Bir kimsenin haktan ve hukuktan yana olması. Eş Anlamlısı: Zamir. Cümle İçinde Kullanımı:’Ona sonuna kadar güvenebilirsin, adil bir insandır’.
MÜMASİL NEDİR? Mümasil Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, Sıfattır Çağrıştırmak, Anımsamak, Akla gelmek, Hatırlamak Eş anlamlısı Andırmak, Benzetmek Cümle İçinde Kullanımı:’ Kızın suratı birisini mümasil ediyordu.’
İSTİŞARE NEDİR? İstişare Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsimdir Herhangi birinin görüşüne başvurmak, Müracaat etmek, Başkalarının düşüncesinden yararlanmak Eş anlamlısı Danışmak Cümle İçinde Kullanımı:’ İşin içinden çıkamadığım için için anneme istişare edeceğim.’
ABULLABUT NEDİT? Abullabut Nedir? Kelime Kökeni : Arapça. Bir kimsenin fazla anlayışsız olması. Eş Anlamlısı: Kaba , hantal. Cümle İçinde Kullanımı:’Bazen abullabut davranıp kırıcı oluyorsun’.
İBRAZ NEDİR? İbraz Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir Açıklığa kavuşturmak, Belgeleriyle ortaya koymak, Herkese göstermek Cümle İçinde Kullanımı:’ Sakladığı paraların hepsini ibraz etmişti.’
İLANİHAYE NEDİR? İlanihaye Nedir? Kelime Kökeni: Arapça Sonu olmayan, Ebediyen, Hiç bitmeyen, Sonsuza kadar Cümle İçinde Kullanımı:’ Onun baş ucunda ilanihaye kalmak istiyordum.’
TEAMÜL NEDİR? Teamül Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir Bir yerde eskiden beri sık sık olan tutum, Alışkanlıklar Eş anlamlısı Tepkime, İş, Davranış Cümle İçinde Kullanımı:’ Onların teamülleri herkese tuhaf geliyordu.’
ŞAYİA NEDİR? Şayia Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsimdir Herkesin konuştuğu, Tevatür, Yayılmış rivayet Eş anlamlısı Duyultu Cümle İçinde Kullanımı:’ Mahallede herkesin ağzında tuhaf bir şayialar doluyordu.’