Kelime Kökeni: Arapça
– Göz ucu ile bir şeye dikkatli dikkatli bakma
Cümle içinde kullanımı: ” Direk bakamaz luhâza seyrederdim uzaktan çehresini.”
Kelime Kökeni: Arapça-lukta+hulkum
– Bir tür tatlı kurabiye
– Halkum denilen şeker, latilokum, kesme
– Şekerli nişasta eriyiğinin eritilip ağdalaştırılması ve içine meyve özleri ile kuruyemişlerin katıldığı dikdörtgen kare biçimdeki tatlı şekerleme
– Yumuşak ve tatlı şeyler için kullanılan söz
Cümle içinde kullanımı: ” Türk lokumu damakta bıraktığı enfes tadıyla meşhurdur azizim, başka ülkelerde bu tadı bulamazsın.”
Kelime Kökeni: Arapça-lukma
– Bir defada yutulan yiyecek, sokum
– Parça, az miktar
– Sulu hamurun kaynar yağ içine kaşıkla dökülmesiyle üzerine şerbet dökülerek yenilen hamur tatlısı
– Lokma tatlısı
Cümle içinde kullanımı: ” Meftanın elli ikisinde bütün mahalleye lokma döküp dağıtacağım, rahmetli çok severdi.”