Acir Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ecr – Kiralayan, kiraya veren, malını veya eşyasını bir başkasına para karşılığı bir süre verilmesi, Cümle içinde kullanımı: ” Yazlık konutlarını âcir eden Mahmut beyin görünmeyen bir serveti vardır. “
Aciliyyet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – İvedi olma, çabuk olma Cümle içinde kullanımı: “Aciliyyet gerektiren siparişleri ilk olarak hazırlayıp müşterilere gönderin.”
Acilen Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Süresi dolunca, vadesi gelince – Aceleyle, çabucak, ivedilikle, çabuk, geciktirilmeden, çarçabuk, çabucacık Cümle içinde kullanımı: “Acilen yaralıları hastaneye sevk etmeli durumu ağır olanları yoğun bakıma almalıyız.”
Acıb Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-aceb – Şaşılacak veya garip karşılanacak, tuhaf şey, hayret uyandıran, taaccüb olunan, tahayyür etme Cümle içinde kullanımı: “Eyvahlar olsun olur şey değildir, bu acîb mahlukat nasıl böyle bir makama getirilir?”
Aceze Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-âciz çoğul biçimi – Acizler, düşkünler, zavallı kimseler – Gücü bir şeye yetmeyen hayatını idame ettiremeyen güçsüz kimseler Cümle içinde kullanımı: ” Biz ne kadar kabul etmek istesek de ülkemiz de aceze olduğu sürece asla iyi yetişmiş bir kültüee sahip olamayacağız. “
Acemî Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Arap soyundan olmayan İranlı, İranlı, Aceme mensup kimse – Yabancı – Toy, tecrübesiz, deneyimsiz – Beceriksiz kimse – Acem dili, Farsça Cümle içinde kullanımı: “Askeriye de ayak işlerini acemî erler yapar, ancak usta birliğine geçtiklerinde bu temaşalardan kurtulurlar. “
Aceleten Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Acele ile, ivedilikle, çarçabuk, acilen, sabırsızlıkla, çabucak, çabucacık Cümle içinde kullanımı: ” Ekseriya aceleten yapılan işlerden hayır gelmez. ben buna inanırım.”
Acam Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ecem, eceme çoğul biçimi – Sık ormanlar, çalılıklar, ağaçlıklar, kamışlık – Arslan yatakları, meşelikler – Acemler, İranlılar Cümle içinde kullanımı: “ Âcâm kaplı alanı seke seke koşarak geçen ceylanların ürkek ama telaşlı görünümleri beni hep etkilemiştir.”
Acal Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ecel – Eceller, ölümler, vadeler, ahirete göç edenler Cümle içinde kullanımı: “Rabbim tüm âcâl ve soyumuzun mekanını cennete yazsın.”
Acaib Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-acîbe – Tuhaf, garip, şaşılacak, hayret verici şeyler, acayip Cümle içinde kullanımı: “Fevkalade acâ’ib bir insan olup çıktım insanların hakkımdaki yargılarına takılıp duruyorum.”