Eserleri bir çok defa beyaz perdeye aktarılan, Polisiye roman denildiğinde akla ilk gelen isim elbette ki ‘Agatha Christie’dir.
Polisiye- macera kitaplarının başarılı yazarı Agatha Chirstie’nin Hercule Poirot karakterini tanımayan yoktur. Edebiyat dünyasında başarılı bir yere sahip yazar, tiyatro oyunlarıyla da ayrıca ses getirmiştir.
1890 İngiltere doğumlu olan yazar kitaplarında işlediği cinayetler, kıvrak zekası ve akıcı üslubuyla bir çok kişi tarafından sevilen ve çok okunan bir yazar olarak günümüzde hala adından söz ettirmektedir.
1926 yılında kitaplarının beğenildiği bir dönemde ansızın 11 gün boyunca ortadan kaybolması, dahası dönüşünün ardından hiç bir açıklama yapmamış olması günümüzde hala merak edilen bir sır olarak kalmıştır.
“Çok azımız göründüğümüz gibiyiz” sözünün sahibi olan Agatha Chirstie, kız kardeşinin kendisine dedektif hikayesi yazamayacağını söylemesiyle yazmaya başlamıştır.
Agatha Chirstie hakkında belki de en bilinmeyen ise ‘disgrafi‘ hastası olmasıdır. Bu hastalığa sahip kişilerin zeka gelişimin de her hangi bir sıkıntı olmamasına rağmen yazma konusunda yetersiz olmalarıdır. İmla ve gramer kurallarına uyum sağlamamakla birlikte p,b,q,m,n gibi harfleri yazım sırasında sürekli karıştırmasına sebebiyet vermektedir.
Dünyaca ünlü yazar hastalığı nedeniyle eserlerini yazarken ses kayıt cihazı kullanarak, devamında kayıtları dikte ettirerek romanlarını yazdırmıştır…