Lalanga Nedir? Kelime Kökeni: Yunanca – Tavada yağ içinde kızartılarak pişen üstüne şerbet veya şeker dökülerek yapılan yumurtalı hamur tatlısı Cümle içinde kullanımı: “Agna hanımın bizzat elinden çıkan lalanga’nın tadı hala damağımda “
Lala Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Çocuk bakısı, uşak, köle – Sarayda harem ağası – Osmanlı devletinde şehzadelerin eğitimiyle ilgilenen görevli – Padişahların sadrazamlara hitap şekli –
Lahika Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Zeyl, ek, ilave, katma, ekleme Cümle içinde kullanımı: “Zemzem suyuna lâhika ederek çoğaltıldığını duymuştum aslı var mıdır?”
Küşa Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Eklendiği kelimeye ‘açan, açıcı’ anlamlarını katarak birleşik söz varlıkları ve tamlamalar oluşturur. – Dil-küşâ: gönül açan, gönül açıcı – Dehen-küşâ: ağzını açan, ağız açıcı Cümle içinde kullanımı: ” Durma bağrını küşâ edip soluğuma yanaş, makber utansın güzelliğinden. “
İstıksa Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Aslını araştırma, inceden inceye araştırma, dikkatle araştırma, bir şeyin künhüne varmaya çalışma Cümle içinde kullanımı: “Bitkilerin ve haşerelerin nasıl yayıldıkları ve ürediklerini istıksâ ederek öğrenmeye çalışıyor. “
Ceda Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Hediye, armağan, inayet, lütuf – Yağmur, yağan rahmet, bolluk – Kazanç, yarar, avantaj, kâr Cümle içinde kullanımı: “Gökten düşen cedâ, kuraklığı yeşeren tarlalara bırakacak. “
Biliktiza Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Gereken biçimde, gereğince, gerektiğinden Cümle içinde kullanımı: “Sürgün Biliktizâ’ya göre yanında sadece bavulunu alabilir, fazladan eşya götüremez. “
Sada Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Sesin bir yere çarparak geri dönmesi, yankı, aksiseda, akis – Seda, ses, avaz Cümle içinde kullanımı: “Sabahın ışıkları ufku aydınlatılırken çobanların topladığı sürülerin sadâ’sı köylüyü uyandırır.”
Ladinga Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Çapraz şekilde göğse takılan fişeklik, palaska Cümle içinde kullanımı:“Askerlerin göğsüne taktıkları ladingalarda fişek, kasatura ve daha birçok teçhizat bulunuyor.”
İbra Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Aklama, temize çıkma, suçsuz olduğunun ortaya çıkması Cümle içinde kullanımı: “Yeğenim mahkeme tarafından ibrâ edildi, bende rahat bir nefes alabildim sonunda. “