Kelime Kökeni: Arapça
– Gönül yarası, yürek acısı, yürekten gelen acı, aşktan ve sevgiden gelen iç yanığı
Cümle içinde kullanımı:”Lev’a eyleten yâr, bir kez gül yüzüme kaderimin kara yazısı silinsin. “
Kelime Kökeni: İtalyanca-latta
– Dar ve yassıca uzun çam kereste, dar ve kalınca tahta
– Dudak içinde bulunan beyazlığa verilen ad
– Osmanlı döneminde yakasıyla kolları setre biçiminde olan ilmiye sınıfının giydiği üstlük, ulema cübbesi
Cümle içinde kullanımı: “Ulemaların giydiği lata benzer bir üstlük giyerek mektebe geldiğini gördüm. ”
Kelime Kökeni: Arapça-leme’ân
– Parlayan, parıldayan, ışıldayan
– Çocukların başında ve başının tepesinde bulunan bıngıldak, yeni doğmuş bebeğin kafasının üst yumuşak bölümü
– Kadın ismi
Cümle içinde kullanımı: “ReşaT Nuri Güntekin’in unutulmaz eseri Dudaktan Kalbe’nin Lâmia’sını okurken göz yaşlarıma hakim olamazdım. “