Dübeyit Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-Arapça – Rübai – İki beyitten oluşan nazım biçimi – Dört dizeli ve özel tartılı bir koşuk Cümle içinde kullanımı: “Dübeyit de adı geçen güzelin kaşları kemana benzetilmiştir.”
Dut Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Yaprakları ile ipek böceklerini besleyen ağaç – Siyah, beyaz ve pembe meyveleri olan ağaç – Karadut, akdut, mordut, kırmızıdut Cümle içinde kullanımı: “Yaz aylarında en çok dutların ermesini özlemle bekliyorum.”
Dûr-dest Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Uzak – Uzun – Erişilmesi güç – Ulaşılması zor şey – Uzak yer – Yakın karşıtı Cümle içinde kullanımı: “Gönlü dûr-dest olana mesafelerin yakınlığı fark etmez ki.”
Dul Avrat Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Söz ebesi – Çok bilmiş kızlar için söylenen söz – Laf ebesi – Kendini beğenmiş kız Cümle içinde kullanımı: “Milletin içinde du avrat gibi konuşup konuşup durma.”
Duht Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Kız – Kız çocuğu – Kız evladı – Kerime – Dişi çocuk Cümle içinde kullanımı: “Bir babanın göz bebeğidir duht, hastalıkta bir bardak su verenidir.”
Duât Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-sıfat – Davet edenler – Dua edenler – Allah’a yakarışta bulunanlar – Tanrı’dan istekte bulunanlar Cümle içinde kullanımı: “Allah’ım bizleri duât edenlerden eylesin, isyandan korusun.”
Dost Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Sevilen kimse – Yakın arkadaş – Sevgili – Arkadaş – Muhib – Mahbube – Maşuka – Mahbub – Yar – Düşman karşıtı – Aşırı ilgili ve düşkün olan kimse Cümle içinde kullanımı: “Düşmanına dikkat ettiğin kadar dostuna da dikkat et, iki gözünü birden kapatma.”
Diyâr-ı Gurbet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-tamlama – Gurbet ili – Gurbet şehri – Gurbet diyarı – Yabancı memleket Cümle içinde kullanımı: “Diyârı gurbet ellerde öksüz kalmışım kim sorar halimi ahvalimi?”
Diyânet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Dindarlık – Din hükümlerine uyma – Din – Din kurallarından ayrılmama – Dindar olma Cümle içinde kullanımı: “Diyânet hükümlerine göre yaşamak evladır, aksi taktirde ahiretimiz tehlikeye girer.”
Divit Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Yazı yazmaya yarayan eski tarz araç – Hokka – Mürekkebe batırılarak yazı yazmayı sağlayan eski tür kalem Cümle içinde kullanımı: “Elindeki divitten damlayan kara sıvıyı yerlere akıtarak çıplak ayak yürümeye devam etti.”