İsteklerimize nasıl ulaşabileceğimizi kanıtlayan Rezonans Kanunu, evrendeki bütün canlı veya cansız varlıkların yaydıkları titreşimlerle birbiri ile iletişim içinde olduklarını savunur. Her varlığın, her nesnenin kendine has ve özgü bir titreşimi bulunmaktadır. Varlıkların birbiriyle iletişime geçmesinin yolu ise benzer olmalarından kaynaklanır. Titreşimleri birbirine benzer olan varlıklar, kendine benzer olan varlıkları kendisine çeker.
Hearthmath Enstitüsü’nün duygular üzerine yaptığı çalışmalar sonucunda kalbin etrafında büyük bir enerji alanı tespit etmişlerdir. Bu da kalbin manyetik alanının beynin manyetik alanına nazaran 5 bin katı büyüklüğünde olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bilim insanları kalbin manyetik alanının duygularla birlikte düşüncelerden, korkulardan, inançlardan güç aldığını ispat etmişlerdir.
Rezonans kanununa göre ise isteklerimizin gerçekleşeceğine kalpten inanırsak, gerçekleşeceğidir. Beynin yaydığı manyetik titreşimlere nazaran kalbimizin 5 bin kat fazla yaydığı elektromanyetik dalgalar isteklerimizin gerçekleşmesini sağlar.
“Diğer insanlar, nesneler veya olaylar, eğer bizimle aynı frekansta iseler, içimizde oluşturduğumuz titreşim alanına karşı koyamazlar. Bizim titreşimlerimize karşı koymaları mümkün değildir.”
“Hayatımızda sadece derinden inandığımız şeyler gerçekleşebilir. Bu en başta kendi hakkımızdaki düşünceler için geçerlidir. Kendimizle ilgili görüşlerimiz, yaşayacaklarımızı belirler.”
“Sözün özü, inandığımız her şey yaşamımızda gerçekleşecektir.”