Ateş Düştüğü Yeri yakar Nedir? – Bir acıyı onu çekenden başkası daha iyi anlayamaz, onun kadar üzülemez anlamına gelir. Cümle içinde kullanımı: ” Akrabamızın oğlu şehit oldu, ateş düştüğü yeri yakar.”
Allah Dağına Göre Kar Verir Nedir? – Yüce Allah, insanlara kaldırabileceği kadar yük ve sıkıntı veriri anlamına gelir. Cümle içinde kullanımı: ” Senin çektiğin sıkıntıları herkes çekemez, Allah dağına göre kar verir”
Adamak Kolay Ödemek Güçtür Nedir? – İnsanlar kolay kolay söz verebilir fakat bu sözleri yerine getirmekte zorlanırlar çünkü bunun için bir emek sarf etmeleri gerekir anlamına gelir. Cümle içinde kullanımı: ” Herkese söz veren kardeşime unutma adamak kolay ödemek güçtür dedim.”
Çok Bilen Çok Yanılır Nedir? – Her şeyi bildiğini iddia eden kişiler, temkinli kişilere göre daha çok hata yaparlar anlamına gelir. Cümle içinde kullanımı: ” Arkadaşım pek bilgisi olmadığı şe burnunu sokunca çok bilen çok yanılır dedim.”
Düzd-efşâr Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Hırsızlara yaltaklık eden kimse – Hırsızlara yardımcı olan kimse Cümle içinde kullanımı: “Düzd-efşâr olan da bir o kadar suçlu, bir o kadar cezaya mahkumdur.”
Düşvârger Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Dağlık – Tepelik – Dağ – Doruk Cümle içinde kullanımı: “Bunca belayı başımıza sardıktan sonra düşvârgere çıksak yıkılırdık.”
Düşvâr Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Çetin – Zor – Güç – Müşkil – Yüküm – Sıkıntı veren Cümle içinde kullanımı: “Dışarıdaki hayatın düşvârını keşfetmek ve üstesinden gelmek için kendi gücünü bulmalısın.”
Düsûr Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Elbiseler – Kaftanlar – Yatak çarşafları – Eseri kalmama – Mahvolma Cümle içinde kullanımı: “Bizi düsûra iten en büyük sebep birbirimize güvenmemek oldu.”
Düstûr Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Ruhsat – Mezuniyet – İzin – Hükmü ve nüfuzu bulanan vezir – Kanunları içeren kitap – Genel kural – Kaide – Nizam – Umumi kaide – Kanun Cümle içinde kullanımı: “Derneğimizin düstûru yoksula yardım edip yaşam şartlarını iyileştirmektir.
Dürger Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Dülger – Marangoz – Tahta işlerini yapan kimse – Doğramacı Cümle içinde kullanımı: “Köşkün pencerelerini yenileyecek olan dürger bu gün gelecekti.”