Bu yazımızda günlük hayatta mutlaka karşımıza çıkan, bir veya bir çok kez başımıza gelen Platonik aşkı inceleyelim istedik. Kelime manasından başlayacak olursak Platonik; tensel bir geçmişi olamayan, düşsel, hep bu şekilde kalması istenen ülküsel olarak sözlükteki yerini alıyor.
Peki aşkla birleştiği anda bu düşsel duygu yerini neye bırakıyor dersiniz?
Uzman Psikoterapistlere göre Platonik aşk; bir çeşit aşk bağımlılığı, takıntılı aşk ve ilişki bağımlılığı olarak değerlendirilmektedir. Takıntılı aşk diye tanımlanan hislerde, kişi gerçek yada ulaşılması zor bir aşkı kendisine takıntı haline getirerek hayatını o kişiye göre şekillendirilmesine neden olur.
Başlarda yoğun duyguların verdiği mutlulukla takıntıyı büyüterek sosyal yaşamına dahil eden kişi, alacağı kararların önceliğini takıntısına bırakmaktadır. Üstünden yıllar geçtikçe bağımlılık artar ve artık kişinin kendisine ve çevresine zarar verebilecek boyuta ulaşmaktadır.
Takıntıların dostu olarak kabul edilen kaygılar, zamanla kişiyi yıprattığı gibi güvensizlik duymasına da sebep olmaktadır. Uzmanlara göre kişide bağımlılık, obsesif kişilik özellikleri taşıyor ise takıntılı aşka daha sık rastlanmaktadır. Karşılıksız duygular bir süreden sonra takip etme, mesaj yoluyla haberleşmeye ve sorulara dönüştüğünde kaygılar bir üst seviyeye ulaşmış demektir.
Platonik aşk da güven yoktur, karşıdaki kişiyi kendi kafasında anlamlandırarak yücelterek farklı bir seviyeye taşımaktadır kişi. Bu sebepten kaygı eşiği de artarak stres altına girmesine neden olmaktadır. Öz güveninde sarsılma, başarısızlık, yetersizlik, ve zayıflık hissi kişiye musallat olan hisler kaygının sonucudur.
Platonik aşk yaşayanların bileceği hisleri birde liste olarak sıralayalım, bakalım bir yerden tanıdık gelen bir maddeye rastlayacak mısınız?
1. Uyandığından andan tekrar yatağa girene kadar sadece onu düşünürsün!
2. Onu başkalarıyla görmekten nefret eder, sadece uzaktan izlemekle yetinirsin!
3. Hayaller kurar, onunla sevgili olduğunuzda yapacaklarınızı düşleyerek mutlu olursun. Platonik aşkın belki de en güzel kısmı hayallerin kontrol kumandasının sizde olmasıdır.
4. Uzaktan uzağa artık her şeyini ezberleyerek, mimiklerini, jestlerini, yüz ifadesinden neler hissettiğini anlayabilecek bir konuma terfi edersin. Çünkü onu en iyi sen tanır, en iyi sen analiz edersin…
5.Kötü yanlarını görmeyi reddederek her koşulda iyi yanlarını görmeye şartlanır, onu kendinden üste kutsal bir varlık ilan edersin. Çünkü sana göre kusursuzdur ve bu dünya da bir eşi benzeri yoktur.
Platonik aşkın insan üzerindeki özellikle kadınlar üstündeki etkisini ve yıpratıcı yönlerini yazan Filiz Aygündüz, Prens Prensesi Sevmedi kitabında gerçek duygularla yüceltilmiş duyguların çarpışmasını gözler önüne sürüyor. Bu konu hakkında yazılan güzel ve ders alıcı notların bulunduğu bir kitap, Prens Prensesi Sevmedi! Platonik aşka düşen, bu takıntıdan bir türlü kendisini alıkoyamayan kişilerin mutlaka okuması geren bir eser.