Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yaşadığı dönemde, Arap Yarımadası’nda hicri takvimin başlangıcı olacak olan Hicret öncesinde çeşitli takvim sistemleri vardı, ancak bu takvimler resmi olarak organize edilmiş sistemler değildi. Bunun yerine, Araplar genellikle önemli olayları referans alarak zamanı tanımlıyorlardı. Örneğin, bir olay “Fil Yılında” olduğunda, bu, Yemen Kralı Ebrehe’nin Mekke’yi ele geçirmek için gönderdiği fil ordusunun Mekke’ye saldırdığı yılı ifade eder.
Hicret’ten sonra, Hz. Ömer’in halifeliği döneminde (634-644 M.S.), Müslümanlar kendi takvimlerini oluşturma ihtiyacını hissettiler. Bu nedenle, Hicret’in başlangıcını referans alarak hicri takvim kabul edildi. Hicri takvim, Ay’ın hareketlerine dayalı bir lunisolar takvimdir ve Müslümanların bugün de kullandığı takvimdir. Hicri takvimin yılı, Gregoryen takviminden yaklaşık 11 gün daha kısadır.
Hicri takvimi hangi peygamber kabul etti?
Hicri takvim, herhangi bir peygamber tarafından kabul edilmedi. Hicri takvim, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiği tarihi referans alarak oluşturulmuştur. Ancak bu takvim sisteminin resmi olarak kabulü, Hz. Muhammed’in vefatından sonra gerçekleşti. Hicri takvimin başlangıcı olarak Hicret’in kabul edilmesi fikri, Hz. Ömer’in halifeliği döneminde ortaya atıldı ve bu takvim sistemini resmi olarak kabul etti. Bu nedenle, Hicri takvimin kabul edilmesiyle doğrudan ilgili bir peygamber bulunmamaktadır. Hicri takvimin başlangıcı, Müslümanların yeni bir takvim sistemine ihtiyaç duydukları bir dönemde, özellikle İslam devletinin idari işleri için bir tarih sistemi oluşturma gereksiniminden kaynaklanmıştır.
Hicri takvim neden kaldırıldı?
Hicri takvim kaldırılmadı; aksine, İslam dünyasında dini meselelerle ilgili tarih belirleme işlemleri için halen kullanılmaktadır. Özellikle Ramazan ayının başlangıcı, Kurban Bayramı, Arefe Günü ve diğer İslami günlerin tespiti için hicri takvim esas alınır.
Ancak, modern devletlerin idari, ticari ve sivil işlerinde genellikle Gregoryen takvimi kullanılır. Bu, uluslararası ilişkiler, ticaret ve bilimsel çalışmaların koordinasyonu için standart bir takvime ihtiyaç duyulmasından kaynaklanmaktadır. Birçok Müslüman ülke, resmi işlerde ve günlük yaşamda Gregoryen takvimi kullanmayı tercih etse de, dini meselelerle ilgili olarak hicri takvimi kullanmaya devam etmektedir.
Bazı Müslüman ülkeler, tarihleme konusunda tamamen Gregoryen takvimine geçiş yaptılar. Örneğin, Türkiye, 1926’da tüm resmi işlemler için Gregoryen takvimi kullanmaya başladı. Ancak bu, hicri takvimin tamamen kaldırıldığı anlamına gelmez. İslami ritüeller, bayramlar ve oruç için hicri takvimin kullanılmasına devam edilmektedir.