Vadeli mevduat hesapları, bir bankada belirli bir süre boyunca (örneğin, 1 ay, 3 ay, 6 ay, 1 yıl) yatırdığınız para karşılığında, vade süresi sonunda faiz kazanmanıza olanak tanıyan hesap türleridir. Bu hesaplarda, yatırdığınız parayı belirli bir süre boyunca çekmemeniz koşuluyla, banka size önceden belirlenen bir faiz oranı üzerinden kazanç sağlar.

Vadeli mevduat hesaplarının temel özellikleri şunlardır:

1. Vade Süresi: Mevduatın bankada tutulacağı süreyi ifade eder. Bu süre genellikle kısa vadeli (1-6 ay) veya uzun vadeli (1 yıl ve üzeri) olabilir.
2. Faiz Oranı: Vade süresi boyunca yatırdığınız paraya uygulanan faiz oranıdır. Bu oran, bankalar arasında değişebilir ve genellikle vade süresiyle doğru orantılı olarak artar.
3. Faiz Ödeme Zamanı: Faiz, vade sonrasında peşin ya da vadeye bağlı olarak ödenebilir. Ayrıca faiz ödemesi, vade süresine göre değişebilir (örneğin, aylık, üç aylık veya yıllık ödemeler).
4. Para Çekme: Vade süresi boyunca parayı çekerseniz, genellikle faiz ödemesi yapılmaz veya daha düşük bir faiz oranı uygulanır.

Vadeli mevduat, düşük riskli bir yatırım aracı olarak tercih edilir çünkü yatırımcı, bankanın sağladığı faiz oranı ile belirli bir kazanç elde etmeyi garantiler. Ancak en yüksek getiri için bankaların sunduğu faiz oranları ve vadeleri dikkate alınmalıdır.

Düdüklü tencerede etli kuru fasulye yapmak oldukça pratik ve hızlıdır. İşte tarif:

Malzemeler:

• 2 su bardağı kuru fasulye
• 250-300 gram kuşbaşı et (tercihen dana veya kuzu)
• 1 adet büyük soğan
• 2 yemek kaşığı sıvı yağ
• 1 tatlı kaşığı tuz (isteğe göre ayarlayın)
• 1 çay kaşığı karabiber
• 1 tatlı kaşığı pul biber (isteğe bağlı)
• 1 tatlı kaşığı kekik (isteğe bağlı)
• 1 adet domates (rendelenmiş veya doğranmış)
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 6-7 su bardağı sıcak su

Yapılışı:

1. Fasulyeleri Hazırlayın: Kuru fasulyeleri bir gece önceden bol suyla ıslayın. Eğer vaktiniz yoksa, fasulyeleri kaynar suya atıp 1-2 saat bekletin.
2. Etleri Soteleyin: Düdüklü tencereye sıvı yağı ekleyin ve ısıtın. Etleri ilave edip, etler suyunu salıp çekene kadar kavurun.
3. Soğan ve Baharatlar: Soğanı küçük küçük doğrayıp etlerin üzerine ekleyin. Soğanlar pembeleşene kadar kavurun. Ardından tuz, karabiber, pul biber ve kekik gibi baharatları da ekleyin.
4. Domates ve Salça: Doğranmış domatesi veya rendelenmiş domatesi ekleyin. Ardından domates salçasını da ilave edip karıştırın. Karışım biraz suyunu salıp koyulaşınca devam edin.
5. Fasulyeleri ve Su Ekleyin: Suda beklemiş fasulyeleri ekleyin ve üzerini 6-7 su bardağı sıcak su ile geçirin. Düdüklü tencerenin kapağını kapatın.
6. Pişirme: Düdüklü tencereyi yüksek ateşte 1-2 dakika kaynatın. Sonra altını kısın ve 30-35 dakika pişirin. Tencerenin havası çıkınca, kontrol edin; fasulyeler yumuşadıysa, ocaktan alın.
7. Son Kontrol: Eğer suyu fazla ise, biraz kaynatıp çektirebilir, yetersizse sıcak su ekleyebilirsiniz. Baharatlarını da sonradan ayarlayabilirsiniz.

Servis:

Düdüklü tencerede etli kuru fasulye hazır! Yanında pilav ve turşu ile sıcak servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun!

Osmanlı’da dirlik sistemi, devletin toprakları üzerinde halkı yönetme ve gelir elde etme sistemiydi. Bu sistemde, devlet, toprakları belirli kişilere, yani dirlik sahiplerine, tahsis ederdi. Dirlikler, vergi toplama hakkı tanınan ve bu hak karşılığında devletin belirlediği bir görev veya yükümlülüğü yerine getirmesi beklenen topraklardı. Dirlikler, aynı zamanda askeri hizmet ve idari görevleri yerine getiren kişilere veriliyordu. Bu kişiler genellikle sipahi, asker veya devlet memuru gibi görevlerde bulunuyordu.

Dirlik sistemi, temelde ekonomik yapıyı düzenleyen ve sosyal sınıfları belirleyen bir sistemdi. Dirlikler dört ana kategoriye ayrılırdı:

1. Has: En yüksek dereceli dirlikler, genellikle padişah veya üst düzey yöneticiler için ayrılmıştı. Geliri çok yüksek olup, büyük araziler üzerinde toplanan vergilerle geçim sağlanırdı.
2. Zeamet: Haslardan sonra gelen, orta büyüklükteki topraklardı. Zeamet sahipleri genellikle önemli asker veya idari görevlerde bulunan kişilerdi.
3. Tımar: En düşük büyüklükteki dirliklerdi ve bu topraklar daha çok asker ve köylüler arasında dağılırdı. Bu topraklarda çalışanlar vergi verir, karşılığında tımar sahipleri de askeri hizmet sunardı.
4. Vakfî: Topraklar, belirli bir amaca hizmet etmek üzere bağışlanmış, gelirleri belirli hayır işlerine yönlendirilmiş topraklardı.

Dirlik sahipleri, bu topraklardan elde ettikleri gelirleri hem kendi yaşamlarını sürdürmek için kullanır hem de belirli görevleri yerine getirerek devlete hizmet ederdi. Bu sistem, Osmanlı’da feodalizme benzer bir yapı kurmuş, devletin yönetim gücünü yerel düzeyde de sağlamlaştırmıştır.

Bebek çantası genellikle 32. hafta civarında hazırlanması önerilir. Bu, doğumun yaklaşmaya başladığı döneme denk gelir ve olası erken doğum durumlarına karşı hazırlıklı olmanızı sağlar. Çantanın içinde bulunması gereken temel eşyalar şunlardır:

• Bebek için giysiler (body, elbise, tulum, çorap, şapka)
• Bez ve ıslak mendil
• Biberon, emzik (kullanılıyorsa)
• Bebek battaniyesi
• Hijyen ürünleri (bebek bezi, pişik kremi vb.)
• Anne için gerekli eşyalar (sağlık dosyası, kişisel hijyen ürünleri, rahat kıyafetler vb.)
• Doğum sonrası için iç çamaşırı ve göğüs pedi
• Bebek için yedek kıyafet ve örtüler

32. haftadan sonra, çantanızın tamamlanmış olması doğum anında sizi rahatlatacaktır.

“Anı” kelimesi, Türkçede birkaç farklı anlamda kullanılabilir:

1. Geçmişte yaşanmış bir olay, hatıra: Bir kişinin veya grubun geçmişte yaşadığı önemli veya unutulmaz bir olayı anlatan bir kelime.
   • Örnek: “O eski tatilimiz çok güzel bir anıydı.”
2. Şu an, bu an: Zamanın mevcut anını ifade eder.
   • Örnek: “Şu anki anı değerlendirmek çok önemli.”
3. Matematikte bir terim olarak: Bir noktanın, bir düzlemdeki bir koordinatla veya bir cismin durumuyla ilgili belirli bir özelliği.
   • Örnek: “Bu üçgenin açıları birbirine eşittir, bu da anı simgeler.”

Anlamı cümlenin bağlamına göre değişebilir.

Rüyada kirli duvar görmek, genellikle kişinin yaşamındaki bazı zorluklara, rahatsız edici durumlara veya çözülmemiş sorunlara işaret edebilir. Duvarlar, engelleri ve sınırları simgelerken, kirli olması bu engellerin, sorunların ya da sıkıntıların zaman içinde birikerek büyüdüğünü gösterebilir. Rüyada kirli duvar, kişinin içsel dünyasında ya da çevresindeki ilişkilerde temizlik ve düzene ihtiyaç duyulduğunu da belirtebilir. Bu rüya, duygusal ya da mental bir yenilenme ve çözüm sürecine girme zamanının geldiğine işaret edebilir.