Oynar Eklemler nelerdir? 1

Oynar Eklemler nelerdir?

“Oynar eklem” terimi genellikle anatomide ve biyolojide kullanılır ve vücutta serbest hareket etme yeteneğine sahip olan eklem türlerini ifade eder. İnsan vücudu birçok farklı tipte eklem içerir, ancak bazı temel oynar eklem türleri şunlardır:

  1. Toplu Eklem (Bilye Eklem): Bir kemik yuvarlak bir kafayla diğer bir kemik yuvasına oturur. Bu tür eklemler çok yönlü hareket sağlar. Örnek olarak omuz eklemi verilebilir.
  2. Biseps Eklemi (Döner Eklem): Bu tür eklem, bir kemik çevresinde dönen bir diğer kemikle birleşir. Örnek olarak dirsek eklemi verilebilir.
  3. Yaygın Eklem (Düzlemsel Eklem): Bu eklem türü, iki düz veya hafif eğimli yüzeyin birbirine kayarak hareket ettiği bir yapıdır. Örnek olarak el bileği eklemi verilebilir.
  4. Biseps Eklemi (Eğri Eklem): Bu tür eklem, bir kemik yüzeyinin kendi ekseni etrafında dönmesine izin verir. Örnek olarak baş-boyun eklemi verilebilir.
  5. Sabit Eklem (Düz Eklem): Bu tür bir eklemde, kemikler arasında çok az veya hiç hareket yoktur. Örnek olarak kafatasındaki dikişler verilebilir.

Bu oynar eklem türleri, vücutta çeşitli hareketleri mümkün kılar ve her biri belirli bir görev veya işlevi yerine getirir. Vücutta bu tip eklem türlerinin bir kombinasyonu, karmaşık hareketliliği sağlar.

Oynamaz eklemler Nelerdir?

Oynamaz eklem terimi, anatomide ve biyolojide, kısıtlı veya sınırlı hareket yeteneğine sahip olan eklem türlerini ifade eder. Bu tür eklemler, genellikle vücutta sabitliği artırmak ve korumak amacıyla evrimleşmiştir. İşte oynamaz eklem örnekleri:

  1. Dikiş Eklemler (Sutura): Bu tür eklem, genellikle kafatasındaki kemiklerin birleşim yerlerinde görülür. Kafatasındaki dikiş eklemler, kemiklerin sabit bir şekilde birleşmesini sağlar.
  2. Bağlantılı Eklemler (Syndesmosis): İki kemiğin bağ dokusu veya kıkırdakla birleştiği bir eklem türüdür. Örneğin, alt bacak kemikleri olan tibia ve fibula arasındaki bağlantılı eklem bu tür bir eklem örneğidir.
  3. Dikiş Eklemler (Gomphosis): Bu tür eklem, dişlerin çene kemiklerine tutturulduğu yerde bulunur. Dişler, çene kemiğine sıkıca tutturulmuş ve sınırlı hareket yeteneğine sahiptir.
  4. Düz Eklemler (Synchondrosis): Bu tür eklem, iki kemik arasında hyalin kıkırdakla birleştiği bir eklem tipidir. Örnek olarak, kaburga kıkırdakları ile göğüs kemiğini birleştiren costal kıkırdaklar verilebilir.
  5. Yapışık Eklemler (Synostosis): Bu tür eklem, iki kemik arasındaki boşluğun zaman içinde kapanması ve kemiklerin birbirine kaynaması sonucu oluşur. Örnek olarak, kafatasındaki frontal kemiklerin birleşip frontal sutura dönüşmesi verilebilir.

Bu oynamaz eklem türleri, vücudun belirli bölgelerinde stabilite ve koruma sağlamak için evrimleşmiştir. Bu eklem türleri genellikle sınırlı hareket kabiliyetine sahiptir ve vücutta daha sabit bir yapı oluştururlar.

Yarı oynar eklemler nelerdir ?

Yarı oynar eklem terimi, tamamen sabit (oynamaz) eklem ve serbestçe hareket eden (oynar) eklem arasında bir geçişe sahip olan eklem türlerini ifade eder. Bu tür eklemler, belirli bir hareket aralığına izin verirken aynı zamanda stabilite sağlar. İşte yarı oynar eklem örnekleri:

  1. Amfiartroz Eklemler (Cartilaginous Eklem): Bu tür eklem, iki kemik arasında birleşim yerinde fibrokartilaj veya hyalin kıkırdak içerir. Bu yapı, sınırlı bir hareket yeteneği sağlar. İki alt tipi vardır:
    • Sindesmoz (Syndesmosis): Bu tip eklem, bağ doku veya kıkırdak ile bağlanan kemikler arasında sınırlı bir hareket izin verir. Örnek olarak tibia ve fibula arasındaki syndesmosis eklemi verilebilir.
    • Sinfiz (Symphysis): Bu tip eklem, iki kemik arasındaki yüzeyin fibrokartilaj veya hyalin kıkırdak ile kaplandığı bir eklemdir. Örnek olarak, pelvis kemikleri arasındaki pubik simfiz eklemi verilebilir.
  2. Hinge Eklemler (Kıskaç Eklem): Bu tür eklem, iki kemik arasında sadece bir düzlemde hareketi sağlar. Örnek olarak dirsek eklemi ve diz eklemi verilebilir.

Bu yarı oynar eklem türleri, belirli bir hareket serbestliği sağlarken aynı zamanda belli bir derecede stabilite sunar. Bu, vücudun çeşitli bölgelerindeki özel işlevlere uyum sağlamak için evrimleşmiş bir adaptasyondur.