Erşed Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-sıfat – Doğru yolda olan – Pek akıllı – Doğruluğa daha yakın – Her hali daha iyi olan – Ergin olan – Er reşid Cümle içinde kullanımı: “Akıldan yana olan daima erşed olarak yürür dünya yolunda.”
Erş Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Kan pahası – Diyet-i şeriyye – Satılık malın özürlü olmasından dolayı fiyatında yapılan indirim – Niza – İhtilaf – Rüşvet Cümle içinde kullanımı: “Satıcı erş ile övünürse malları ellerinde patlamaya mahkumdur.”
Ersûsa Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Kavuk – Büyük sarık – Erkek başlığı Cümle içinde kullanımı: “Osmanlı İmparatorluğundaki önemli şahsiyetler ersûsa takarlar.”
Ersen Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Kurultay – Cemiyet – Kongre – Meclis – Danışman – Şura Cümle içinde kullanımı: “Önde gelen ersen evvel bir toplansın sonrasında çıkan kararları yürürlüğe koyarız.”
Ersah Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Zayıf – Arık – Kurt – Uylukları etsiz – Cılız – Sıska Cümle içinde kullanımı: “Zafiyet gösterdiğini ersah haline bakıp anlamak mümkün.”
Ersâd Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad – Gözlemler – Rasatlar – Gözetlemeler – Müşahedeler – Rasatlar Cümle içinde kullanımı: “İçimizdekileri ersâd eden bir vicdan vardır ki ondan saklanamaz ve kaçamazsınız.”
Errekeş Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Bıçkıcı – Bıçkı yapıp satan kimse – Ağaç ve tahta kesen kimse Cümle içinde kullanımı: “Babası kasabada errekeş olarak çalışırken parmağının birinin kaybetmiş.”
Errehâne Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-Farsça, ad – Hizar – Ağaç kesim evi – Hızar – Elektrik ve su gücüyle çalışan büyük bıçkı Cümle içinde kullanımı: “Bıyıkları terlemeden evvel errekânede çalışıp eli ekmek tutmaya başladı.”
Erre Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Bıçkı – Testere – Dişli bıçak – Saraç bıçağı Cümle içinde kullanımı: “Elinde erre ile bütün yaşlı ağaçları kesecek sonrasında yeni fidanlar ekecek.”
Errac Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-sıfat – Yalancı – Müzevir – Sahtekar – Fesatçı – Yalancı adam – Düzmeci – Sahte işler yapan Cümle içinde kullanımı: “İnsanoğlunun errac olanı hiç bir yerde kabul görmez.”