Kelime Kökeni: Arapça-emanet+Farsça-kâr
– Emanetçi
– Ücret karşılığıı eşya koruyan kimse
– Emanet işiyle uğraşan kimse
Cümle içinde kullanımı: “Başka bir ülkeye gitmeden önce özel eşyaların dışındakileri emânetkâra bırak.”
– Size fayda sağlayan bir nesne veya kişinin gönlü kırılıp ona zarar verecek davranışlardan uzak durulmalıdır.
– Cümle İçinde Kullanımı : ” Halil amcamla dün tartıştık ve istemeden gönlünü kırdım. Küçük bir tartışma büyüdü Gönlünü almam lazım bunca zaman arkamda durdu gölgesinde oturulacak ağacın dalı kesilmez.”