Emniyet-i Umûmiyye Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-tamlama – Memleketin güvenlik içinde olması – Güvenlik konularında eminlik ve asayiş – Genel güvenlik – Genel emniyet Cümle içinde kullanımı: “Emniyet-i Umûmiyye sorunlarını böyle ortalık yerde tartışmayınız.”
Emniyet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Vüsuk – Eminlik – Güvenlik – Korkusuzluk – Güvenme – İtimat – İnanma – Güvenlik işlerinin yürütüldüğü mekan Cümle içinde kullanımı: “Kendini emniyet içinde hissetmediğin bir ilişkide ne kadar kalabilirsin?”
Emmi Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Amca – Olgun kimse – Yaşlı kimse – Babanın erkek kardeşi Cümle içinde kullanımı: ” Köyden gelecek olan büyük emmim ve kızları iki gece bizde kalacak.”
Emmâre Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Mücbir – Zorlayıcı – Emredici – Cebreden – Zorlayan – İcbar eden Cümle içinde kullanımı: “Hayatın düzlükleri yanı sıra emmâre engebelerle de karşılaşacaksın hazır ol.”
Emles Nedir? Kelime Kökeni Arapça-sıfat – Dümdüz – Pürüzsüz – Düz – Yumuşak olan – Avuç içi düz – Düzgün Cümle içinde kullanımı: “Zeminin emles olanı ve sert olanı makbuldür.”
Emled Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-sıfat – Körpe – En genç – En körpe – Kart karşıtı – En taze Cümle içinde kullanımı: “Çiçekler içerisinden emled olanlarını toplayıp güzel bir buket yapalım.”
Emlâk Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad – Mülkler – Gayrimenkul – Taşınmazlar – Taşınmaz Cümle içinde kullanımı: “Tüm servetini emlâktan kazanmış bir sürü evi tarlası var diyorlar.”
Emlâh Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad – Tuzlar – En melahatli – Melih – Çok güzel – Pek sevimli – Billursu maddeler Cümle içinde kullanımı: “Keçilere yedirilen emlâh insanlarınkinden farklı olur.”
Emlâ Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad – Cemaatler – Topluluklar – Bölükler – Kalabalıklar – Cemiyetler – Ortaklaşalıklar Cümle içinde kullanımı: “İnsan iyiliği için bir araya gelen emlâ ancak doğru yolu bulursa ilerleyebilir.”
Emkine Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad – Yerler – Mekanlar – Haneler – Evler – Mevkiler – Yurtlar – Mahaller Cümle içinde kullanımı: “Eserde adı geçen emkine masmavi denizi ve yeşil tarlalarıyla cennetten bir köşeyi resmediyordu.”