Nazım Hikmet'in Atatürk'e bizzat yazdığı 'Suçsuzum' mektubu 1

Nazım Hikmet’in Atatürk’e bizzat yazdığı ‘Suçsuzum’ mektubu

Romantik devrimci olarak anılan Türk şairi,romancı, anı yazarı, oyun yazarı Nazım Hikmet, ülkemizde serbest nazımın ilk uygulayıcısıdır. Çağdaş Türk Şiirinin ölümsüz kahramanlarından biri olan Nazım, siyasi inançları yüzünden gençliğinin büyük bir çoğunluğunu tutuklu olarak geçirmiştir. Yazıları ve şiirleri yüzünden defalarca yargılanan ve beraat eden Nazım Hikmet, 1938 yılında orduyu ve donanmayı isyana teşvik suçuyla 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Suçsuz olduğunu defalarca haykıran Nazım Hikmet, Bursa cezaevlerinde 12 yıl kaldı.  Adalet arayan, bıkıp usanmadan suçsuz olduğunu, askeri isyana teşvik etmediğini söyleyen Nazım, son çare olarak Atatürk’e mektup yazmıştır.

18 Ağustos 1938 tarihinde bizzat kendi el yazısıyla kaleme aldığı ‘Suçsuzum’ mektubu ne yazı ki o dönem hastalığın pençesinde olan Atatürk’ün eline bilinmeyen nedenlerle geçmez. Yıllar sonra Cumhurbaşkanlığı Arşiv’inden çıkan Nazım Hikmet’in mektubunda ise şunlar yazılıdır;

 

“Cumhur Reisi Atatürk’ün Yüksek Katına

Türk Ordusunu ‘isyana teşvik’ ettiğim iddiasıyla 15 yıl ağır hapis cezası giydim. Şimdi de Türk Donanmasını ‘isyana’ teşvik etmekle töhmetlendiriliyorum. Türk inkılabına ve senin adına and içerim ki suçsuzum.

Askeri isyana teşvik etmedim…

Deli, serseri, mürteci, satılmış, inkılap ve yurt haini değilim ki bunu bir an olsun düşünebileyim. Askeri isyana teşvik etmedim. Senin eserine ve sana, aziz olan Türk dilinin inanmış bir şairiyim. Sırtıma yüklenen ve yükletilebilecek hapis yıllarını taşıyabilecek kadar sabırlı olabilirim. Büyük işlerinin arasında seni bir Türk şairinin felaketi ile alakalandırmak istemezdim. Bağışla beni. Seni bir an kendimle meşgul ettimse, alnıma vurulmak istenen bu ‘inkılap askerini isyana teşvik’ damgasının ancak senin ellerinle silinebileceğine inandığımdandır.

Başvurabileceğim en inkılapçı baş sensin. Kemalizm’den ve senden adalet istiyorum. Türk inkılabına ve senin başına and içerim ki suçsuzum.”

FacebookMastodonEmailShare