Sağ Elin Verdiğini Sol Elin Görmesin Nedir? – Yapılan bir iyiliğin gizli tutulması, yapılan iyilikle şov yapılmaması gerektiği anlamına gelir. Cümle içinde kullanımı: ” Kardeşime yaptığın iyiliği gizli tut, sağ elin verdiğini sol elin görmesin dedim.”
Av Avlayanın, Kemer Bağlayanın Nedir? – Herhangi bir şey onun için emek harcayan, çaba gösteren kişiye aittir. Aynı zaman da bir şey onu becerebilen kişiye aittir anlamına gelir. Cümle içinde kullanımı: ” Kardeşim satranç şampiyonu olunca annem av avlayanın, kemer bağlayanın dedi.”
Düzgün Nedir? Kelime Kökeni: Sıfat – Düzelmiş – Tesviye edilmiş – Yoluna konmuş – Mürettep – Muntazam – Kadınların yüzlerine sürdüğü kızıl boya – Pürüzsüz – Doğru Cümle içinde kullanımı: “Zamanında bu işi doğru düzgün yapmış olsaydın şimdi pişmanlık çekmeyecektin.”
Düzen Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Uydurma söz – Nazım – Nizam – Ev bark – Aile ocağı – Oyun – Hile – Sistem – Uyum Cümle içinde kullanımı: “Düzen dediğin şeyin aslı koca bir boşluktur ancak milyonlarca kişiyi kendine esir eder.”
Düzebân Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – İki dilli – iki ayrı dilde olan Cümle içinde kullanımı: “Kitaplığımda bu eserin düzebânı bulunuyor okumanızı tavsiye ederim.”
Düzdân Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Hırsızlar – Arakçılar – Sürrak – Sarikler Cümle içinde kullanımı: “Düzdân olmaya karar vermişsen ey gönlüm, hiç olmazsa hak ettiğin gibi cezanı bul.”
Düyûn Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Borçlar – Ödenecek ücretler Cümle içinde kullanımı: “Önceliği akrabalardan alınan düyuna verelim ki arkamızdan laf söz etmesinler. “
Düşman Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Dost karşıtı – Hasım – Yağı – Oyun veya dava da karşı taraf – Husumet eden Cümle içinde kullanımı: “Düşman en azından yüzüne gülüp arkandan vurmaz sen asıl dost dediğin kişilere dikkat et.”
Dürüst-hân Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Okuyuşu doğru dürüst olan – Okuması kusursuz olan Cümle içinde kullanımı: “Mektepteki tüm talebeler dürüst-hân evresine ulaştı.”
Dürûg-zen Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Yalancı – Yalan söylemeyi huy edinmiş kimse – Riyakar – Mürai Cümle içinde kullanımı: “Beni böyle rezil eden dürûg-zen akrabalarımdır.”