Dûzah-mekân Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-dûzah+Arapça-mekân – Cehennemlik – Yeri cehennem olan – Mekanı cehennem olan – Kafir – Dinsiz Cümle içinde kullanımı: “Kim ki masum birin canına kast ederse yeri ancak dûzah-mekân olacaktır.”
Dûr-bîn Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Geleceği gören – İlerisini seçebilen – Uzağı görebilen – Dürbün – Uzağı gören – Gözetleme deliği – Uzgözler Cümle içinde kullanımı: “Dûr-bîn yoksa tepedeki ateşin nerden geldiğini tam göremeyiz.”
Duman Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Duhan – Ateşten kalkan siyah hava – Havadaki sis – Pus – İnce tozun havya kalkmasından oluşan bulanıklık – Yaman – Siyah sis Cümle içinde kullanımı: “Etrafımızı duman sardığında gözlerimizden akan yaşlar gömleklerimizi ıslatıyordu.”
Duhân Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Duman – Tütün – Esmer renkli gaz Cümle içinde kullanımı: “Duhân karardığında göreceğin tek şey geleceğindeki karanlıktır.”
Dûdmân Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Ata baba – Soysop – Ocak – Zürriyet – Sülale Cümle içinde kullanımı: “Kızın önce dûdmâna bakalım ondan sonra görücüye gidelim.”
Dûd-efgen Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Büyücülerin ot yakarak cin çağırması – Öd ağacı ve yüzerlik yakarak cin davet etmek Cümle içinde kullanımı: “Bizim buralarda dûd-efgen yapana iyi gözle bakılmaz.”
Duâ-hân Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-duâ+Farsça-hân – Dua okumasını bilen – Dua okuyucu – Dua etmesini bilen Cümle içinde kullanımı: “Duâ-hân birini mevlüd’e çağıralım da ruhumuz huzur bulsun.”
Dost-kân Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Büyük kadeh – Dost edinmeyi seven – Dost tutan – Dost canlısı Cümle içinde kullanımı: “Dışarıdan dost-kân biri gibi görünüyordu meğerse hepsi bir aldatmacaymış.”
Don Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Soğuktan katı duruma gelmiş su ve benzer sıvı – Buz – Sıvıların soğuktan buz haline gelmesi – Buz bağlama – Kıyafet – Elbise – Renk – Külot – At kılının rengi Cümle içinde kullanımı: “Uyandığımızda camdan dışarısının don tuttuğunu gördük.”
Dolun Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Bedir – Şakağın kulak tozuna doğru olan şişkin tarafı – Dolunay – Tolun – Bedr-i tam Cümle içinde kullanımı: ” Geceyi aydınlatan dolun şahidim olsun ki bu anın kederini hafızamdan nede yüreğimden sileceğim.”