Makul yargılama süresi, bir davanın, ilk derece mahkemesi, temyiz ve diğer yargı aşamaları dahil olmak üzere, gereksiz gecikmelere yol açmadan makul bir zamanda sonuçlandırılmasını ifade eder.

Türkiye’de, Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca, herkesin adil yargılanma hakkı vardır ve bu hak, makul yargılama süresini de kapsar. Ancak, makul yargılama süresinin kesin bir süresi yoktur; dava türüne, karmaşıklığına, yargı yoğunluğuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), makul yargılama süresini belirlerken, genel olarak ilk derece mahkemesi için 2-3 yıl, temyiz aşaması için ise ek olarak 1-2 yıl sürelerini dikkate alır. Ancak bu süreler, dava türüne ve koşullarına göre değişiklik gösterebilir.

Makul yargılama süresi ihlali durumunda, ilgili kişi, AİHM’ye başvurarak tazminat talep edebilir.