Lojistiğin 7 doğrusu nedir? 1

Lojistiğin 7 doğrusu nedir?

“Lojistiğin 7 Doğrusu” terimi, lojistik yönetiminde başarıya ulaşmak için önemli yedi prensibi ifade eder. Bu prensipler, lojistik süreçlerin etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. Ancak, “Lojistiğin 7 Doğrusu” terimi yaygın bir standart değildir ve bu nedenle farklı kaynaklarda farklı anlamlara gelebilir. Ancak, genellikle lojistik yönetiminde başarılı olabilmek için dikkate alınan temel prensipleri içerir.

Bu prensipler genellikle şunlardır:

  1. Doğru Ürün: Müşteri taleplerini karşılamak ve beklentilerini aşmak için doğru ürünleri sağlamak.
  2. Doğru Miktar: Talepleri karşılamak için doğru miktarda ürün stoklarına sahip olmak.
  3. Doğru Yer: Ürünleri müşterilere ulaştırmak için doğru yerde depolar ve dağıtır.
  4. Doğru Zaman: Müşteri taleplerine uygun olarak ürünleri doğru zamanda teslim etmek.
  5. Doğru Durum: Ürünlerin durumunu takip etmek ve yönetmek için doğru bilgi sistemlerini kullanmak.
  6. Doğru Maliyet: Lojistik süreçlerini maliyet etkin bir şekilde yönetmek ve verimliliği artırmak.
  7. Doğru Yönetim: Lojistik süreçlerini stratejik bir şekilde yönetmek ve sürekli olarak iyileştirmek için doğru yönetim yaklaşımlarını benimsemek.

Bu prensipler, lojistik süreçlerin planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesinde temel taşlar olarak kabul edilir. Ancak, bu prensipler işletme ve sektöre bağlı olarak değişebilir, bu nedenle spesifik ihtiyaçlara uygun olarak uyarlanmalıdır.

Genel lojistik esasları nelerdir?

Genel olarak, lojistik, malzeme ve ürünlerin kaynak noktalarından tüketiciye kadar olan tedarik zinciri içinde etkili bir şekilde hareket ettirilmesini sağlayan bir dizi esasa dayanır. İşte genel lojistik esasları:

  1. Stok Yönetimi: Doğru miktarlarda stok tutmak, taleplere hızlı yanıt verebilmek ve aynı zamanda maliyetleri kontrol altında tutmak için önemlidir. Stok yönetimi, talepleri karşılamak için gereken envanter seviyelerini belirleme ve takip etme sürecini içerir.
  2. Taşıma Yönetimi: Ürünleri tedarik noktalarından depolara, depolardan üretim hatlarına, ve nihayet müşterilere taşıma süreçleri, maliyet etkinliği ve hız açısından optimize edilmelidir. Taşıma yönetimi, uygun taşıma modlarını seçme, rotaları planlama ve lojistik ağları yönetmeyi içerir.
  3. Depo Yönetimi: Depolama süreçleri, ürünlerin düzenli bir şekilde depolanmasını, alınmasını ve sevkiyatını içerir. Depo yönetimi, depo düzeni, envanter takibi, sipariş hazırlama ve depo etkinliği gibi konuları kapsar.
  4. Tedarik Zinciri İlişkileri: İyi bir lojistik, tedarik zinciri içindeki tüm paydaşlar arasında güçlü işbirlikleri ve ilişkiler gerektirir. Tedarikçiler, üreticiler, taşıyıcılar ve müşteriler arasında etkili bir iletişim ve işbirliği, tedarik zinciri süreçlerini daha verimli hale getirebilir.
  5. Enformasyon Teknolojisi: Modern lojistikte, bilgi teknolojisi büyük bir rol oynar. Otomasyon, veri analizi, envanter yönetimi yazılımları gibi teknolojik araçlar, lojistik süreçlerini optimize etmek ve verimliliği artırmak için kullanılır.
  6. Risk Yönetimi: Lojistik süreçlerinde ortaya çıkabilecek riskleri belirlemek, değerlendirmek ve yönetmek önemlidir. Gecikmeler, hasarlar, stok eksiklikleri gibi risklere karşı hazırlıklı olmak, tedarik zincirinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlar.
  7. Sürdürülebilirlik: Çevresel ve sosyal faktörleri gözetmek, sürdürülebilirlik ilkesini benimsemek lojistik süreçlerinde giderek daha önem kazanmaktadır. Daha çevre dostu taşıma yöntemleri, azaltılmış atık ve enerji verimliliği gibi faktörler, lojistik süreçlerinde sürdürülebilirliği artırabilir.

Bu temel esaslar, lojistik süreçlerin karmaşıklığını ve verimliliğini artırmak için geniş bir yelpazede uygulanabilir. Her bir işletme, kendi ihtiyaçlarına ve sektörüne özgü olarak bu esasları uyarlamalı ve optimize etmelidir.

Tersine lojistik Nedir?

Tersine lojistik, ürünlerin tüketiciye ulaştıktan sonra, kullanım ömrünü tamamlamış veya müşteri tarafından iade edilmiş olan ürünlerin geri dönüşümü, yeniden kullanımı, imhası veya geri kazanımı gibi süreçleri ifade eder. Tersine lojistik, ürünlerin geleneksel tedarik zinciri akışının tersine çevrilmesini ve ürünlerin “geri döngüsünü” yönetmeyi içerir.

Tersine lojistik süreçleri şu faaliyetleri içerebilir:

  1. İade Yönetimi: Müşterilerden gelen iade ürünlerin kabulü, kontrolü ve yönetimi.
  2. Geri Dönüşüm ve Geri Kazanım: Ürünlerin bileşenlerinin veya malzemelerinin geri dönüştürülmesi veya geri kazanılması.
  3. Yeniden Kullanım: Ürünlerin bir başka müşteriye satılmadan önce, belirli bir bakım veya onarım sürecinden geçirilerek yeniden kullanılması.
  4. Ürün İmhası: Kullanım ömrünü tamamlamış veya başka bir şekilde elden çıkarılması gereken ürünlerin güvenli ve çevre dostu bir şekilde imha edilmesi.
  5. Değer Geri Kazanımı: Ürünlerin, bileşenlerinin veya ambalaj malzemelerinin tekrar değerlendirilmesi ve bu değerin yeniden kazanılması.

Tersine lojistik, sürdürülebilirlik amacı taşıyan işletmeler için önemli bir konsepttir. Bu süreçler, atıkları azaltmak, kaynakları daha etkili kullanmak ve çevresel etkileri en aza indirmek için tasarlanmıştır. Aynı zamanda, müşteri memnuniyetini artırmak ve geri dönüşüme uygun ürünleri teşvik etmek de hedeflenir.

Tersine lojistik, özellikle perakende, otomotiv, elektronik ve diğer sektörlerde yaygın olarak kullanılan bir uygulamadır. Bu süreçlerin başarılı bir şekilde yönetilmesi, şirketlerin çevresel sorumluluklarını yerine getirmelerine ve aynı zamanda ekonomik olarak avantaj sağlamalarına yardımcı olabilir.