Lizbon Antlaşması, Avrupa Birliği’ne (AB) birçok önemli yenilik getirmiştir. 1 Aralık 2009’da yürürlüğe giren bu antlaşma, AB’nin daha demokratik, daha etkin ve daha uyumlu bir şekilde çalışmasını hedeflemiştir. İşte başlıca yenilikler:
- AB’nin Hukuki Kişiliği: Lizbon Antlaşması ile AB, tek bir tüzel kişilik kazanarak uluslararası anlaşmalar yapma yetkisine sahip olmuştur. Bu, AB’nin uluslararası alanda daha güçlü bir aktör olmasını sağlamıştır.
- Avrupa Parlamentosu’nun Yetkilerinin Artırılması: Lizbon Antlaşması, Avrupa Parlamentosu’nun yetkilerini önemli ölçüde genişletmiştir. Ortak karar alma prosedürü (şimdi olağan yasama prosedürü olarak adlandırılır) genişletilerek, Parlamento’nun AB mevzuatında daha fazla söz sahibi olması sağlanmıştır.
- Avrupa Konseyi Başkanlığı: Lizbon Antlaşması, Avrupa Konseyi’ne 2,5 yıllık bir süre için seçilen kalıcı bir başkanlık getirmiştir. Bu, AB’nin dış temsiliyetinde sürekliliği ve istikrarı sağlamayı amaçlamıştır.
- Yüksek Temsilci: AB’nin dış ilişkiler ve güvenlik politikası Yüksek Temsilcisi makamı oluşturulmuş ve bu kişi aynı zamanda Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı olarak atanmıştır. Bu, AB’nin dış politikasının daha uyumlu ve etkili bir şekilde yürütülmesini amaçlamıştır.
- Oybirliği Yerine Nitelikli Çoğunluk: Bazı politika alanlarında, kararların alınması için oybirliği yerine nitelikli çoğunlukla karar alma sistemi getirilmiştir. Bu, AB’nin karar alma süreçlerini hızlandırmayı ve etkinliğini artırmayı hedeflemiştir.
- Vatandaş Girişimi: AB vatandaşlarına, bir milyon imza toplayarak AB Komisyonu’na yasa teklifi sunma imkanı tanıyan “Avrupa Vatandaş Girişimi” getirilmiştir. Bu, vatandaşların AB’nin karar alma süreçlerine doğrudan katılımını artırmayı hedeflemiştir.
- AB Temel Haklar Şartı: Lizbon Antlaşması, AB Temel Haklar Şartı’na hukuki bağlayıcılık kazandırmıştır. Bu şart, AB içinde insan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasını güçlendirmiştir.
Bu yenilikler, AB’nin daha demokratik, etkin ve vatandaş odaklı bir şekilde işleyişini hedeflemiştir.