Kürk Mantolu Madonna Hakkında Bilmediğiniz Gerçekler!
Sabahattin Ali’nin en çok okunan ve sevilen eseri Kürk Mantolu Madonna günümüzde hale popülerliğini yitirmemiş romandır. Türk Edebiyatının kült eserlerinden biri olan eser defalarca basılarak her yaştan insan tarafından okunmaktadır.
Her eserin ardında bıraktığı hikayesi olduğu gibi Sabahattin Ali’nin romanın arkasında da okuyucunun bilmediği gizli kalmış gerçeklerde bakidir. Yazılma hikayesi ile okuyucularda merak uyandıran öyküsünü sizler için derledik.
- Roman ilk olarak 1940’da Hakikat Gazetesinde ‘Büyük Hikaye’ başlığı altında yayınlanmaya başlamıştır.
- 18 Aralık 1940’dan 8 Şubat 1941 tarihine kadar 48 bölüm şeklinde tefrika olarak gazetede yayımlanmıştır.
- Roman Remzi Kitapevi tarafından 1943’de kitaplaştırılarak basılmıştır.
- Hakikat gazetesinin siparişi üzerine kalem alınan eser, yazarın arkadaşı Azarnet Arseverin açıklamasıyla “siyasete karışmayan, sürükleyici bir aşk romanı” istemiyle yazılmıştır.
- Sabahattin Ali tefrika olarak yazdığı eser konusunda baskıya maruz kalmasına rağmen paraya ihtiyaç duyduğu için kızmasına rağmen yazmaya devam etmiştir.
- Gazetenin para ödemekte zorluk çıkarması nedeniyle yazar hikayeyi kısa keşmiş ve gazetenin sahini olan Cemal Hakkı Selek’e 10 Kasım 1941’de mektup yazarak şu sözleri kaleme almıştır. “Romanım gazetenizde, benim gibi bu meselelerde hassas olan bir adamı deli etmek için olacak, mütemadiyen şekil değiştirerek, kararsızlık içinde neşredildi. Yazı hayatımda ilk defa olarak, yazımının tutmadığı suratıma çarpıldı.”
- Gönderdiği mektubun devamında ise Sabahattin Ali şu sözleriyle müşkülünü ve kızgınlığını belirtmiştir. “Verdiğim sözde durmadım mı? Hastaneden, 39 derece ile hasta yatarken evden, bir gün bile aksatmadan yazılarımı gönderdim. Parasını alamayan her muharririn yapması mutad olan yazı göndermemek tehdidini, yazdığım halde yapamadım. Ve muhtaç olduğum, hak etmiş olduğum bir parayı istemek için, izzetinefsimi ayaklar altına alarak, üst üste, yalvarırcasına mektuplar yazdım. On mektubuma bir cevap ve bir vaat aldım. Onun da yerine getirilmediğini görünce, haddimiz olmadığı halde, asabileştim.”
- Romanın adı ilk başlarda ‘Lüzumsuz Adam’ iken Sabahattin Ali’nin Z ve S sesleri arasındaki çatışmayı sevmemesi dolayısıyla değişmiş Kürk Mantolu Madonna olarak değiştirilmiştir.
- Başta 28 bölümlük bir taslak olan hikayeyi yazar genişletmiş ve romana çevirmek istemiştir. Gazete ile yaşadığı sıkıntılar neticesinde bu isteğinden vazgeçerek kısa kesmiştir. Dolayısıyla eser büyük hikaye ve roman arası bir yerde kalmıştır.
- Maria Puder ve Raif Efendini aşkını konu alan eseri yazarken Sabahattin Ali’nin bir kolu kırıktı. Yazma esnasında çoğu kez kolunu sıcak suya sokarak acısını dindirmeye çalışan yazar, dizinin üstünde zorluklarla kaleme alınmıştır.
- Sabahattin Ali eserini askerdeyken yazmaya başlamıştır. Bu konuyla ilgili asker arkadaşı Niyazi Ağırnaslı şu açıklamayı yapmıştır. “Kağıthane’den Eyüp’ e, baharda Büyükdere’ye intikal ettik ve bentler yolunda, kibrit fabrikasının karşısındaki çamlığa doğru çadırlı ordugahımızı kurduk. ( … ) Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna’yı bu çadırda yazmaya başladı. Romanı yazdığı günlerde attan düşüp sağ kol bileği çatlayınca, kolunu tenekede ısıtılan suya koyup yazmaya devam etmiştir.”
- Yazarın arkadaşlarından biri olan Muvaffak Şeref şöyle bir açıklamada bulunmuştur; “Kağıthane’den Eyüp’ e, baharda Büyükdere’ye intikal ettik ve bentler yolunda, kibrit fabrikasının karşısındaki çamlığa doğru çadırlı ordugahımızı kurduk. ( … ) Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna’yı bu çadırda yazmaya başladı. Romanı yazdığı günlerde attan düşüp sağ kol bileği çatlayınca, kolunu tenekede ısıtılan suya koyup yazmaya devam etmiştir.”
- Romanın baş kahramanı Sabahattin Ali’nin bir akrabasıdır. Yazar kendinden bir parça ekleyerek akrabasını ifşa etmeden yeni bir kişilik ortaya çıkarmıştır.
- Yazarın eşi olan Aliye hanım ise kocası ile arasında geçen bazı konuşmaların eserde geçtiğini belirtmiştir.
- 2016 yılında Penguin yayın tarafından Modern Klasikler adı altında ingilizceye çevrilerek basılmıştır. Eser 75 yıl sonrasında ilk kez ingilizceye çevirilmiştir.
- Sabahattin Ali, Ayşe Sıtkı İlhan’a yazdığı mektupta ilk aşkı olan Frolayn Puder ile ilgili şunları söylemiştir;“Almanya’da Frolayn Puder isminde bir hatuna ziyadesiyle aşıktım. O zamanlarda ise Berlin’de şu meşhur deli şarkıcı filmi oynamıştı ve oradaki Sonny Boy şarkısı herkesin ağzında idi. Şimdi bunu mırıldanınca sisli ve yağmurlu teşrinievvel günlerinde 28 ile müzelere veya sinemaya gidişim aklıma gelir. Yolda mütemadiyen kızcağızın yüzüne dalar, önümü görmezdim, o da hafif bir tebessümle başını bana doğru çevirerek bu salaklığımı mazur gördüğünü anlatmak isterdi.”
- Hala popülerliğini sürdüren eserin satış rakamları her ay 10-15 bin arası olduğunu söylenmektedir.
- Eser 1943 de kitap haline geldiğinde ilk eleştiriyi yapan Nazım Hikmet olmuştur. Mayıs 1943 de Bursa Hapishanesinden bir mektup yazarak eseri hem övmüş hemde eleştirmiştir.“Kürk Mantolu Madonna, ben bu kitabı hem sevdim hem kızdım. Evvela niçin kızdığımı söyleyeyim. Kitabın birinci kısmı bir harikadır. Bu kısmın kendi yolunda inkişafı yani bir küçük burjuva ailesinin içyüzünü tahlili öyle bir haşmetle genişlemek istidadında ki, insan buradan ikinci kısma geçerken, elinde olmayarak, yazık olmuş, bu çok orijinal, çok mükemmel başlangıç ve imkan boşuna harcanmış, keşke bu başlangıç harcanmasaydı, diyor. Ben başlangıcı okurken yani Berlin’e kadar olan pasajı, senin benim anladığım manadaki realizmine hayran oldum. Beni dinlersen o başlangıcı almak ve kahramanın ölümünü kısaca tekrarlamak suretiyle o ailenin efradı ve eşhasının hayatları etrafında bir ikinci cilt, ayrı bir roman yapabilirsin, böylelikle de dinlemeye başladığımız harika musiki birdenbire kesilmiş olmaz. Gelelim ikinci kısmına, o kısım, başlı başına bir büyük hikaye olarak güzeldir ve böyle bir tecrübe gerek senin için gerekse Türk edebiyatı için lazımdı. Sen bu tecrübeyi başarıyla yaptın.