İlk Türk devletleri, tarih boyunca farklı coğrafyalarda ve farklı kültürel etkileşimlerde bulundukları için birden fazla takvim sistemiyle karşılaşmışlardır.
- Göktürk Devleti: Göktürk yazıtlarında haftanın günleri ve ayların adlarına dair net bilgiler bulunmamakla birlikte, Türklerin antik dönemlerde gözlemci bir halk olması sebebiyle göksel olayları takip ettiği bilinir. Ancak Göktürklerin kesin bir takvim sistemine dair bilgiler günümüzde net değildir.
- Uygur Devleti: Uygurlar, Göktürkler’den sonra hüküm süren bir Türk devletidir. Budizm’i benimsemeleriyle birlikte, onlar da Budist kültürün etkisi altına girmişlerdir. Bu dönemde kullanılan takvimin, Budist etkisi altındaki Hint ya da Çin takvimleriyle benzer özellikler taşıdığı düşünülmektedir.
- İslam’ın Kabulü Sonrası: 10. yüzyıldan itibaren Orta Asya Türk devletlerinin İslam’ı kabul etmesiyle, Hicri takvim kullanılmaya başlanmıştır. Hicri takvim, Ay’ın hareketlerine dayalı bir lunisolar takvimdir.
- Çin Etkileşimi: Bazı Türk devletleri, özellikle Doğu Türkistan ve civarında, Çin ile etkileşim içerisinde bulundukları için Çin takvimiyle de tanışmışlardır.
- Mongol İmparatorluğu Etkileşimi: 13. yüzyılda, Moğolların genişlemesiyle birçok Türk halkı ve devleti Moğol yönetimi altına girmiştir. Bu dönemde kullanılan takvimlerde Moğol ve diğer Orta Asya kültürlerinin etkisi görülmüştür.
Özetle, ilk Türk devletleri tarih boyunca coğrafi konumlarına, etkileşimde bulundukları kültürlere ve benimsedikleri dinlere bağlı olarak farklı takvim sistemleriyle karşılaşmış ve bu sistemleri kullanmışlardır.
Türklerin kullandığı hangi takvim ay yılına göre düzenlenmiştir?
Türklerin kullandığı ve ay yılına (lunisolar) dayalı olan takvim, Hicri takvimdir. İslam’ın kabulünden sonra Orta Asya’daki Türk devletleri ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu, Hicri takvimi resmi ve dini işlerde kullanmıştır.
Hicri takvim, İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiği tarihi başlangıç kabul eder ve ayın hareketlerine dayalıdır. Bu yüzden Hicri yıl, yaklaşık 354 gün sürer ve bu, Güneş yılına göre yaklaşık 11 gün daha kısadır. Bu farktan dolayı Hicri takvimde aylar ve bayramlar, yıllar içinde mevsimlere göre kaymaktadır.
Ancak belirtmek gerekir ki, günlük hayatta ve tarım gibi mevsimlere bağlı işlerde Güneş yılına dayalı Rumi takvim veya daha sonrasında Miladi takvim kullanılmıştır. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde Rumi takvim, mali işler ve resmi kayıtlar için kullanılırken, Hicri takvim dini günlerin ve bayramların belirlenmesinde kullanılmıştır.
Miladi takvim Türklerin kullandığı ilk takvim midir?
Hayır, Miladi takvim Türklerin kullandığı ilk takvim değildir. Türk tarihi boyunca farklı coğrafyalarda ve farklı kültürlerle etkileşimde bulunan Türk devletleri ve toplulukları, Miladi takvimi benimsemeden önce başka takvim sistemleriyle de karşılaşmış ve bunları kullanmışlardır.
Türklerin eski tarihlerde hangi takvimi kullandığına dair kesin bilgiler sınırlıdır, ancak Göktürkler ve Uygurlar gibi erken dönem Türk devletlerinin kendi takvim sistemlerine sahip olabileceği düşünülür. Özellikle Uygurların Budizm’i benimsemeleriyle birlikte Hint veya Çin takvimleriyle etkileşimde bulunmuş olabileceği düşünülmektedir.
- yüzyılda İslam’ın kabulüyle birlikte birçok Türk devleti ve topluluğu Hicri takvimi benimsemiştir. Hicri takvim, Ay’ın hareketlerine dayalı bir lunisolar takvimdir ve İslam kültüründe önemli bir yere sahiptir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Rumi takvim adında, Güneş yılına dayalı bir takvim kullanılmıştır. Ancak bu takvim, Hicri takvimden farklı olarak mali işler ve resmi kayıtlar için kullanılmıştır.
Miladi takvim, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra resmi takvim olarak benimsenmiştir. 1926’da Türkiye’de kabul edilen kanunla Rumi takvim yerine Miladi takvim kullanılmaya başlanmıştır. Ancak Miladi takvimi benimsemeden önce Türkler, çok daha uzun bir süre boyunca farklı takvim sistemleriyle tanışmış ve bu sistemleri kullanmışlardır.